İlk anestezi 1942 yılında uygulandı
Böylece tıp tarihi ‘eter’le tanıştı
Eter, ameliyatlarda kullanıldı
Anestezi, böyle başladı
Anestezi, ameliyat öncesi kullanılır
Genel, bölgesel veya lokal yapılır
..
Hastane önünde gelen duruyor,
Hasta yakınları hasta soruyor,
Kara haberleri gönül yoruyor,
Hüzünlü sesleri yürekler dağlar.
Hastane önünde insan ağlıyor,
Yanık çıkan sesi yürek dağlıyor.
..
C-Paraíso hada-005-Spanish
Sabe usted...
Paraíso hada....
El tiempo que me despertó...
El usted muy le han ido....
El cerca de mí inmediatamente....
..
Bir demir atsa gönlüm ömrünün kıyısına
Sarılıp yatsa gönlüm doyulmaz uykusuna
Üşümüş hasta gönlüm
Sensiz hep yasta gönlüm
Aklı hiç başta değil
Garip telaşta gönlüm
..
acile gelmiş kanamalı hasta
Baygın yatarken sedyede
Çırpınır ana baba elini ovarak
Onların çektiği acıyı bana sor
Böbreği bitmiş yavrucak
Diyalize bağlı yatarken yatakta
..
Etrafıma baktım beyinler hasta
Gözleri bürümüş koskoca bir hırs
Kevser sunulacak bil altın tasta
Sen önce dünyada kul hakkından tırs
..
Bitkin düşüp hasta yattığın o gün,
Aramıştım seni sesim titrek üzgün,
Takatsiz, dermansız halim yoktu hani,
Acıyordu bedenim tıpkı senin ki gibi,
Şefkatle kollarına alıp sarmıştın beni,
Şifa bulmuştu o an hasta bedenim,
Sevgiyle okşamıştım o yanan tenini,
..
Hüdâ dilden sınar,dil lâl olur
Neylesin tabib,neylesin hasta
Her sabr sonunda selamet bulur
Hamd ile,şükr ile bilhassa......
-
..
İnsanlar bazen susarak kıyar birbirine Bazen de sessiz,tarifsiz nameleriyle. Telaşlanır umut bir tutam tutarsız sözle Haykırır çöllerde belirsiz selzenişlerle.
Hayat çiğnenmiş kollarımda bir hasta humus gibi Ve kavuşmuş misaller,olmuş bir tasta namus gibi Söndü beynimde dolaşan her iplikten kıvılcım İstikamet var olsa da küstü bana vechimdeki acım.
Gökler indirse de kıyameti sonsuz bir haşmetle Ne ümit olur kurtuluştan ne de garip bir beste.
..
Dinleyin dostlarım dinleyin hele,
Çakal olmuş işte iki hergele,
Yaptıkları sanki gelmiyor dile,
Kurda kazık atan salak çakallar.
Aldatan kendini aldatır bilin,
Siz misiniz kurnazı koskoca ilin,
..
Ey Müslüman Arap kardeşim! Ortadoğudaki olayları ve başına gelen musibetleri bilmekteyiz. Lakin ileriyi öngörememe hatanın bu sonucu doğurduğunu kabul etmelisin. Vaktiyle Osmanlı İmparatorluğu’nu sırtından bıçaklayarak düşmanlarıyla birlik olmasaydın; bu günkü sonuca ulaşılamayacağı aşikardır. Ama ‘hasta adam’ öleli çok uzun zaman olmuştur ve tekrar dirilmesi mevzubahis bile olamaz. Genç ‘Türkiye Cumhuriyeti’ dimdik ayaktadır ve hatalarından ders almıştır. Aynı ihanet hançerini asla elinize tekrar veremeyiz. Hepimiz Müslümanız Elhamdurullah ve peygamber efendimiz (s.a.v) in ümmetiyiz.Ama artık şunu kabullenmeniz gerekiyor ki: ‘Kutsal Topraklar’ da İsrailoğulları ile birlikte kardeşçe yaşamak mecburiyetindesiniz.’Cihat naraları’ atmak yerine barış içinde kardeşçe yaşamayı deneyiniz. Hatta bu çalışkan ve ‘ticari zekası’ fazla olan insanların barış ortamında sizi kalkındırabileceğini bile düşünmekteyim.Barışın her iki toplum için de artık farz olduğu kanaatindeyim.
Ey gayrimüslim kardeşim! Bu topraklarda, bu bayrak altında senelerce nasıl huzur içinde yaşadık ise, Anadolu’yu tenefüs edip suyundan birlikte içtik ise; bundan sonra da sürdürürüz. Hem de ‘ekonomik’ alanda daha güçlü olarak. Zira Türkiye Cumhuriyeti Laik bir hukuk devletidir. Yeni bir ‘fırsatlar ülkesidir’ bunu benden daha iyi bilmektesiniz. Bu mileti koyun sannedip gaflete düşmeyiniz.Toprakları ve vatanı mevzubahis olduğunda nasıl ‘ASLAN’ kesildiğini en iyi sen bilirsin. Çanakkale’den bilirsin. Conkbayırı’ndan bilirsin. UYUYAN ASLANI UYANDIRMA’. Huzur ve sükuneti bozma. Bunun zararının en çok sana dokunacağını bilecek kadar zeki olduğunu umuyorum.
..
Ellerin buz gibiydi ful çiçeğim
Nefesin ise sımsıcak
Saçlarının kokusu yetti bana
Ömrüm seni sevmekle son bulacak.
Hasta oldum ful çiçeğim
Seni sevdiğim günden beri hasta yaşıyorum
..
Devam Yazmaya
Hasta-hasta vardım işime,
Geldi bana derinden bir üşüme
Kötü his oldu hayalimdeki düşüme
Kader çekti beni buralara
..
Yar geliyor inceden beklerim narince'de
Kahta'da ısmarladım yare ipekli fistan
Yukarı nemrut dağı gönlüm kara sevdalı
Selam söyle babana nazlıyı versin bana
Yaşım geldi on’dokuza adım çıktı huysuza
Gönlümü çalan nazlı anney evlendir bizi
..
Mevsimler gibisiniz
Bazen ilkbahar, bazen yaz
Aniden olmuşsunuz
Sonbahar, kış
Ve ben bunları, sizlerle yaşıyor
Hasta oluyorum
..
Ben eski zaman insanıyım anlayamadım
İnsanlarda iyiliğin feci kayboluşunu
Beni bitiren tam da bu değildi sanırım
İzlemekti beyinlerin kafalardan defoluşunu
Birbirini kullanmak akıllılık, iyilik salaklık
Ya da iyilik bile karşılıksız değil artık
..
Meryalı teyzeciğim
Can katar hasta cana
Sormadı kimdir,nedir
Kucağın açtı bana.
..
Günün birinde fakir mi fakir bir aile vardı
Baba tek çalışır; tüm sorumluluk ondaydı
Üç çocukluydu çocukları çok yaramazdı
Baba hasta olduğunu söylesede hiç biri duymazdı; inanmazdı
..
Yürekler tok olsaydı
Tek mide aç olmazdı
Renk isli hava sisli
Kendisi hasta yatan
Hasta yutan hastaneler olmazdı
Ses yaslı yara paslı
..
Yoksul idik görmediler halımı
Hasta idik sarmadılar yaramı
Yolcu idik bağladılar yolumu
Bizim halimizden bilin olmadı
Geldik şu dünya dar oldu bize
Ölüm verdi yaktı sır oldu bize
..