zaman zamanına dönsün
hasta çocukları yiyen
kromanyon adam
kovuklarındaki yılanları ye
taşların altındaki böcekleri ye
yalnız
sakın beni yemekten
..
bebekler ağlıyor göçük altında
bulut yasta, güneş yasta, ay yasta
insanlığı katlediyor ırkçılık
beyin hasta, yürek hasta, gen hasta
ehli salakları almış yanına
kin, öfke, zehir kusuyor ekranda
..
Birine aşıktım ben yıllar önce
Ona hala hasta olurum hasta
Ateşti bizdeki ten yıllar önce
Ona hala hasta olurum hasta
Şarkılar okuyup çalıveriyle
Tozpembe hayale dalıveriyle
..
Hasta olup dert çekmesi çok zordur,
Allah hasta olanlara şifa versin.
Hasta olan kimsenin yüreği dardır,
Allah hasta olanlara şifa versin.
Hasta olanın elinden bir şey gelmez,
Hasta olan insanların yüzü gülmez.
..
Aradan fazla bir zaman geçmedi. Bundan birkaç ay önce Sayın Sağlık Bakanı olsun, Sayın Başbakan olsunlar TV ekranlarında, halkın karşısına geçip; “ Bundan böyle vatandaşımızın hasta hanelerde rehin kalmayacağını, hastanedeki tedavi masraflarının, tedavi olduğu hasta hanelerce karşılanacağını, (Benim insanım tedavi için tek kuruş ödemeyecek) sözleriyle dile getirip, tüm dünya basını ve TV. lerinin önünde söyleyip, söz vermiş hatta bir nevi müjde şeklinde duyurmuştu…”
İnsanlarımız bu müjdeye gerçekten çok sevinmişler, şahsına kendilerinin gıyabında, hayır dualar etmişlerdi. Çünkü; yiyecek ekmek parası bulamayan bir çok vatandaş, bu konuda hasta hanelerde zor durumlara düşüyor, gerçekten yıllardır mağdur oluyordu… Hastane masraflarını karşılayamıyor, kimisi hasta hane kapısından içeriye alınmıyor, kimisi tedavi bitmeden hastaneden atılıyordu. Kimisi de hastası rehin alınıp, hasta yakınları tedavi masrafı için varını, yoğunu satıyor tedavi masrafını karşılamaya çalışıyor, kimileri bazı TV programlarına müracaat edip, halktan bağış, yardım istiyor, Ulus’ça duygusal sömürüye alet oluyor ve de yabancı TV. lere malzeme üretiyor, kimi hastalar veya sahipleri çaresiz-likten, umudunun kalmamasından ve de gururu incindiği için intihar edip, yaşamlarına son veriyorlardı. Bunlar masal değil… Hikâye de değil, yaşamın taa kendisi.
Bu saydıklarımı son yıllarda, hep beraber görüp, şahit olduk, birlikte yaşadık ve hala da yaşamaya devam ediyoruz… Öyle değil mi? Amma; bakın görün ki, sayın hükümet yetkilileri sözlerini hala yerine getiremiyorlar. Zaten o beyanatlarının üzerinden bir ay geçmeden birçok özel hasta haneler, vakıf hasta haneleri o müjdeye, karara karşı çıktılar… Tüzük ve yönetmeliklerinin buna müsait olmadığına işaretle, görüşlerini olumsuz olarak ilan ettiler. Sanki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndan, ya da B.M.M. alacağı kararla, yeni yapacağı yasadan üstünmüş o tüzük ve yönetmelikler de, değiştirilemezmiş gibi… Sanırım işlerine gelmediği için, bugüne kadar Anayasaların bile kaçıncı kez delindiğini, değiştirildiğini, unutmuş görünüyorlar. 1924 Anayasası’ndan buyana bu yasalarımız kaçıncı kez değişti, değiştirildi acaba? Onu bilseler de hatırlamazlar… Çünkü burada yoksul vatandaşın yararı veya menfaati var.
Onların isyan ettikleri tarihlerde de ben bu konuda makaleler yazmıştım. Bu işin başarılamaya-cağını savunmuştum. Bu savunmamın yanında da, eğer böyle bir yasa düzenlemesi yapılıp uygulanırsa, çok yoksul insanın mutlu olacağını, büyük bir sıkıntıdan kurtarılmış olacağını ancak; böyle uyarlanmış bir yasanın uygulanmasının zor hatta imkânsız olduğunu yazmıştım. Evet, bu sözü hiçbir zaman söylemek istemiyorum amma, zaman beni yine haklı çıkardı. Keşke yanılsaydım, haklı çıkmasaydım da, vatandaşım mutlu olsaydı hastanede yaşadığı yürekler acısı durumlardan kurtulmuş olsaydı… İşte size gazeten alıntı yaparak sunacağım ispatı. Haber başlığını aynen sunuyorum: “ BAĞ-KUR’ u AİHM’ e ŞİKÂYET EDECEK…” haberin içeriği de özetle şöyle diyor: “Sakarya’da yaşayan Bağ-Kur emeklisi K.Çalışkan, 2002 yılında siroz hastalığına yakalanmış. Hastalığı ilerleyince, özel bir hasta hanede Karaciğer nakli yaptırmış. On iki saat süren bir ameliyattan sonra başarılı bir operasyon sonucu sağlığına kavuşmuş, iyileşmiş. Ancak; hastane karşısına 115 bin Ytl. Ameliyat faturası ile çıkmış. Bu fatura karşısında tedavi masrafları için Bağ-Kur’ a başvurmuş. Bağ – Kur’ dan bu faturaya karşılık 10 bin Ytl tutarında ödeme yağılmıştır.
Zor durumda kalan hasta masrafının tamamının karşılanması için Bağ – Kur ‘ u mahkemeye vermiş, hakkında dava açmış, fakat mahkeme Bağ – Kur lehine karar vermiştir. Hukuk yollarının tıkandığını gören ve zor durumda kalan hasta çaresiz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmak zorunda kalıp, hastane masraflarının tamamının Bağ – Kur’ca ödenmesini talep etmek zorunda bırakılmıştır…”
Bakınız sevgili okuyucularım. Bu da insan haklarıyla ilgili önemli bir konu. Maalesef uygarlık yolunda her şeyiyle savaş veren Türkiye’de, 21. yy.Türkiye’sinde böyle konular hala gündemde. Ve de insanlık ayıbı olarak çözüleceği günü bekliyor…
Sanırım, bu mağdur insanların oyları ile bu insanların yaşadığı ülkeyi yönetmeye gelen icra sahibi iktidar temsilcileri, vatandaşın zor yaşantısını görür, duyar ve de bir çözüm formülü uygular. Bir yıldan az kaldı. Kısa bir zaman sonra yine, o vatandaşın huzuruna, oy istemek için gidileceği unutulmamalıdır….
..
“İyileştir bari! ”
Sende önce sağlıklıydım
Hasta ettin beni hasta!
Biraz zengin varlıklıydım
Hasta ettin beni hasta!
..
Sormayin basima gelen halleri
Gari hasta Oglan hasta neyleyim
Kor olasi su kaderin gozleri
Kari hasta oglan hasta neyleyim
Ikiside dustu kirdi bacagin
Hastahene oldu benim otagim
..
Acemiler elindeyiz
Emir hasta memur hasta!
El alemin dilindeyiz
Emir hasta, memur hasta!
Teröristler canlar yakar
Bu ağalar neye bakar
..
Kastınmı var bu toprağın canına
Zehir karıştırdın damarlarına
Hiçmi acımadın sen yarınlarına
Toprak hasta hayvan hasta sen hasta
Teknoloji dedin tek tek ürettin
Bu dünya yetmedi sen aya gittin
..
Vefasız yar hiç bakmıyor yüzüme
Söz geçmiyor ağlayan gözlerime
Bir çift tel aldım dertli sazıma
Mızrap hasta,pamak hasta,ben hasta
Mutluluğun önünde uzun yollar var
Sabahsız gecelerdir yollardayım
..
Hastane kapılarında uzun mu uzun bir kuyruk,
Hasta fakir,hasta yorgun,hasta bıkkın,hasta kavruk.
Sırası gelir derdine derman bulmaya,
Doktorun yanına gider,derdini anlatmaya.
Birinci dakikada hasta derdini arz eder,
İkinci dakikada doktor muayene eder.
..
Hep oldum dündeki bize her zaman
Hasta olacağım sende hasta ol
O aşka maziden daha da yaman
Hasta olacağım sende hasta ol
Beraber geçen o güzel her güne
Anılarımızla dopdolu düne
..
Çocuk görsen hasta
Yaşlı görsen hasta
Çiçek versem hasta
Nedir senden çektiğim
Güzel görsen hasta
Garip görsen hasta
..
Olma sakın, olma hasta
Durma ye, yap kuru pasta
Protein ve nişasta
Karılmıştır, hazır, tasta
Bir sen değilsin ki hasta
Biz, siz, onlar, herkes hasta
..
Hastayken yaşam şekilleri
hap iğne kullandıktan sonra yapın bunları
1 İyiliğe bağlı yaşam bu hasta iyilikle yaşar hamur işi yapar açlara komşulara yedirir uçan yürüyen yüzen hayvana yem su evin yemek artıklarını verir
2 kurbana bağlı yaşam bu hasta ağırlaştımı kurban keser
3 hayır küzura hızıra bağlı yaşam bu hasta hızırın küzurun namazıyla abdesiyle ezanıyla yaşar cenabı kitaptan yazar okur hayır yapar
4 ezana namaza abdese kurana bağlı yaşam bu hasta islam dinine uyar namazdan sonra sevap yapar
5 cennete bağlı yaşam bu hasta cennet yaşamıyla yaşar helal yer içer helal yedirir içirir
..
Boşluğa bakarak konuşurdun hep.. Hep kendinle ama... Kimsenin gözlerine bakamazdın ki konuşacak kimse bulasın... Sen hep böyleydin zaten kimse bir şey yapmadı aslında yamalı bir bohça gibi yada bir hilkat garibesi gibi yada kuralsız noktasız virgülsüz başı sonu belli olmayan cümleler gibi normal insanlardı onlar hep dimi senin için normal insanlar her şeyleri normal insanlar ne kadar da çoktular ne kadar da kimsesizdiler o normal insanlar her birine bir kimse olmak mıydı derdin senin başka işin yok muydu başka düşüncen düşünce diyince neyi niye nasıl ne zaman düşüneceğin belli mi olurdu kafanın içinde konuştukların düşüncelerin değil miydi hep hep her şeyi kendin için yapılıyor sanmadın mı sen sen kendini tanrı mı sanıyorsun demedin mi kendine yüzlerce kere tanrı olsam böyle mi yapardım diye sormadın mı sonrasında fffffffffffffffffffffffffffff lamak mı çözüm çözüm ne ki neyi niye çözeceksin ki hem çözeceksin de ne olacak çözük çözük gezen tüm sorunlar başı boş dolaşan elektronlar gibi duygusal radyasyon saçmayacak mı tüm dünyaya insanların ruhlarını mı kanser etmeye çalışıyorsun kendin gibi mi olsun istiyorsun unutma onlar normal insanlar normal insanlar normal insanlar insanlar mı seni hasta etti sanki sen zaten hastaydın hep hep hasta olmaktı derdin zaten bide çocukken hasta olduğunda kimse ilgilenmiyordu ya seninle belki de onun için hep hasta olmak istedin nefret ettin kendinden hastalıktan insanlardan normal insanlardan insanlardan uzaklaşmak için mi yapıyorsun bunu peki yoksa dikkat çekmek için mi niye dikkat etsinler ki onlar normal insanlar normal insanlar hiçbir şeye dikkat etmezler mi yani ederler belki de normal ederler normal insanlar e ne bekliyordun peki ya nasıl dikkat edeceklerdi ki normal insanlar kim onlar yaaa normal insanlar normal insanlar diyip durdukların kimler onlar senden başka herkes mi sen kendini ne sanıyorsun demiyor musun kendine ne sanabilirsin ki normal insan değilsin hepsi o...
Simurg_b (P.D.)
..
Dostlar; ben bu gam yükünü çekemem,
Ağır oldu bu yük bana bel hasta.
Gönül diyor susma söyle kekemem,
Ses çıkmıyor ağız yara dil hasta.
Keder deryasında can yüzer oldu,
Güneş küstü gitti düzen bozuldu,
..
Ne söylesem az
Ne yapsam az
Tuhafım ben bugün biraz
Hasta gibiyim hasta biraz
Düşüncelerim bulanık
Kafam biraz dağınık
..
Ayna oldum şu kendime baktım da
Ceset gamlı, dil acılı, söz hasta
Baykuşlar ötüyor gönül tahtımda
Vicdan ağlar, yürek sızlar, öz hasta
Mevla verdi kirpiğimiz, kaşımız
Canımıza ceza oldu başımız
..