Hasan Turgut Şiirleri - Şair Hasan Turgut

Hasan Turgut

Cennetten dünyaya, inen suretsin
Yıldızım günesim, Ayımsın benim.
Yürekte kor olan, aşka davetsin.
Gönül hanemde tek, Sayımsın benim.

Gören gözlerimde, ışığımsın sen.

Devamını Oku
Hasan Turgut

Allah a ıslandı,kınalandi başları
Bıyığı terlememiş daha gençken yaşları
Zayıf yüz,ela göz, kömür kara kaşları
Şahadetle cennete uçtu cennet kuşlar.

Hücum emri verildi çıktı toprak siperden

Devamını Oku
Hasan Turgut

Düğüne gider gibi uğurlanırız cenge,
Albayrak yakışıyor masmavi gökte renge.
Bize emanet vatan, karış karış her bölge,
Vatan için can feda,toprağa düşen kanda
Peygamber ve ashapla buluşulur iftarda.

Devamını Oku
Hasan Turgut



Gün doğar, gül açar gönül bahçemde
Yaprağında bahar, düşler mahremde.
Bir rüzgâr eserken, nazlı meltemde
Gönlüme serpilen çiçeğimsin sen.

Devamını Oku
Hasan Turgut

Ahım yerde kalır, sanma ha sakın.
Bir gün elbet seni, yakanlar çıkar.
Kim kalmış ebedi, etrafın -bakın.
Gün gelir, yerlere,, çakanlar çıkar.

Dal gibi savurulur, düsersin elbet.

Devamını Oku
Hasan Turgut

Yirmi dokuz ekim Atatürk ile
Kuruldu Türkiye Cumhuriyeti
Milletle bereber verip el ele
Dirildi Türkiye Cumhuriyeti

Yüce ata etti ,emir komuta.

Devamını Oku
Hasan Turgut

bunca işin gücün arasındayken
gönlüm bir huzura bağlandı kaldı
kaderim kazanın karasındayken
yüreğim aşkıyla dağlandı kaldı

yokluğu sineme yangınlar koydu

Devamını Oku
Hasan Turgut

Fanilik içinde aciz kul fani.
Dünyaya meylini verenler hani.
Kesilir ses soluk nefesin ani.
Hayaller ümitler kalıp gidiyor.

Baharken tez gelir ayazlar güzler.

Devamını Oku
Hasan Turgut

ismini söylerken, yapraklar dallar.
Zalim esen yele , toza darıldım.
Şeker dilin gibi, olmuşsa ballar.
Çiçeğe darıldım, yaza darıldım

Tutmuyor ocağım, yanmıyor korum.

Devamını Oku
Hasan Turgut

değirmen taşı arasında kalmış. buğday gibi yürrğim ruhum el pence duruyor bu aralar suçum sabitmiş gibi  Hem bağırıp haykırmak istiyorum hem susup yalnız kalmak istiyorum...... yapayallnızım dehlizlerdeki  sonsuzluk kadar ....kıymamışım içimdeki güzelliklere içindeki yaşa yaşama ... Öldürdükçe öldürmüşüm içimde fırtınalara gebe  ruhumu  sessiz sedasız olmuş ruhum kürtajını... Kapımda deli rüzgarlar boranlar vardı vardı esti durdu  pervasız İnceden inceye ağlıyordum dökülmekteydi hrm yürrğimden hrm gözümden hemde can özünden kan lı yaşlarım...Nakışlar işliyor nakkaşlar geçiriyorum üst üste Her tırmırta şekil alan her darbede haz alan şrkil alan  bulan. ebedi esere...Kabarır durur içimdeki  özlemin Karalar durur işte bu simsiyah kalemim...karaladıkça karalaralanır içimde ki beyaztılar....karaladıkça sekil alır naif eskizler...ve bir çığlık duyulur çatal kapıdan .....ESKİYCİİİİİ...veririm elime iki mandal bir leğen etmeyen bedenimi...ruhumu ister iki paralık ettiğim ve bit zamanlar yücelttiğim ruhum...özüme smzğme yüzüme gülümsemelr yakışıyordu ....ne bu matem ne bu sitem....mezarlığa dönmüş yüreğim ...ölneden ruhu teslim etmişim...ben yitmişim...ben bitnişim....ben benden gitmişim... ben yanmışım ben kanmışım...ben viran bağa dönmüşüm....ben işte buyum yaşadıkça ölmüşüm

Devamını Oku