Ahır dağa baka baka gözlerim güllük gülistanlık oldu.
Çehreleri yalayan ayaz, zemherinin türküsü oldu.
Babayiğit şehitler diyarı, rahmet toprakları oldu.
İhramlarını giymiş yüce dağ, gönlünde nice evliyalar yatar.
(11.01.2013)
Bir akıl buldum. Ah ne harika diyarlardayım.
İçinde yağmurlar, Rahmetle yağar her daim.
Bahar çiçekleri aşkla açar, kalpler bile bu güzelliğin kokusunu hisseder.
Başlar, Hak kapısının önünde saf saf huzur içindeler.
Kirler, paslar, ar duygular bu memlekete uğramazlar.
Bir bohça kelime kafamda yoktur, lakin gönlü sevdalıyım.
Rüzgârın yağmurlara döktüğü sevgiyi; ağaç dalında yanağıyım.
Zemheri de sabır derslerinin rahlesinde diz çöken; bahar dallarının çiçeğiyim.
İnsanların kalbine muhabbeti, dağlar dağlar aşk gözlerle bağlayanın eliyim.
(03.05.2013)
Ölüm ey ölüm. Bizim içimizde, bizim dışımızda dipdiri makam.
Hakikatin ötelere kapısı ölüm.
Varlık tohumunu sonsuza çimlendiren ölüm.
Evimin has bahçesinde, zamana kilimini dokuyan ölüm.
(16.10.2012)
Biz ki Onun bakışları değdiği dağları,
Rüzgârla sallanan hurma bahçelerdeki ağaçları,
Elleriniz dokunduğunda Sahabelerin teni hissedilen Uhud toprağı,
Dağlarla çevrili narin bulutların ulaştığı, Medine’yi arzuluyoruz.
(22.08.2013)
Ne konuşursak konuşalım sonunda;
Oraya gidiyor sözler ve gözler.
Gönül ne tartar ne biçer ah gönül.
Gözüme sürmemi sürsen; Medine mi.
Bir Uhud’u görmek; toprak mı gördüm.
Ey gözlerim bak ta ötelerde kimler var.
Baharla gelinlik giymiş ağaçlar.
Bezenmiş gelinin kalbi, bahar çiçekleriyle.
Ruhum dantel dantel işlenmiş bir tavaf namazında.
Gel ey keyiften keyfe geçen gözlerim.
Taş duvar mı sandın Kâbe’yi.
Toprağımın insanına sığınıp hüzün mü topladın gönül.
Hicretin hüznünü gönülden acı acı; gözyaşlarını akıttın mı gönül.
Çaresiz boynu bükük toprağını kokladın mı gönül.
Gel ey dostum bu hüzün tek kişinin harcı değil Ebu Bekir ol.
(06.06.2013)
İncitme gönül, incitme canları.
Anayı, babayı, yetimi, garibi.
Komşu olup, tuz isteyeni inciteme.
Ki Hak dostudur, bilmezsin incitme.
Belki içi figan dolu, gönlü yaralı canan.
Bir ah çeker ki özür dahi tartıya gelmez.
Öyle güzel tercih ki namaz.
Oğlakların, keçilerin sütünü bekler gibi beklerim.
Anaları saçları değil, çocukların gönlünü okşar.
Benim gönlümü de sıra sıra kılınan namaz okşar.
Bu eğilip bükülüp, yere çömelme; meşakkat mi sanırsınız.
Gönül aşk deryasında, varın yokun; sevgi olduğu bilmesidir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!