Bedenim bütün nefisleri, boran dağları oldu nasip.
Mahşere ait her halim, dam loğunda geçti gönlüm.
Ey dua aşkım, ey gönlün içine akan gözyaşlarım.
Ey nenemin gözlerinde damla damla secdeye düşen halim.
Ey Akdeniz kıyısına yayılan, manda yavrusu nefsim.
İncitmeyi bilmez bir gönlü vardı babam.
Günlerce şalvarın cebi boşta olsa, üzülmezdi babam.
Fakir şapkası yüzünü kapatmışsa, incinmiş yüzünü göstermezdi babam.
Ondört günde bir Hatmi i Şerif'im var, sana sevda gönül babam.
Dua elleri Uhud toprağına sürer gibi selamlayacağım, saf hürmetlerimle.
Eskimiş öteberisi; ağlıyor canparem.
Bir kuru ekmek için Fatma Anamız dua istiyor.
O gönül tahtımızın Sultanı, tespih taneleri gösteriyor.
Sabrın çilehanesinde; çöle döndüm.
Varlığın yokluğunda; mana buldum.
Dost kapısında geçen ömrüm;
Gece ilerliyor epey epey.
Nasip dile gönüle, namazı sabah.
Su mübarekliğine, gönül bezensin.
Haydi benide sevindir, ellerim açılsın göklere.
Pamuk yumuşaklığında cümlelerim.
Yapraklar, gidişin rüzgarı aşk havasında.
Karıncalar, arılar alemleri bir telaşta.
Fakirin, yetimin kış tez olacak evi.
Daha düşmede yapraklar, yandı gönlüm.
Sen gözet Allah'ım aç, açıkta haneleri.
Emeğe emeğe günah.
Harp ederim o paraya.
Beş yıldız otelmiş hem kapısında.
Giden ekmek, tandır et girmiş çöpe.
Ah memleketim başı bucağı sahilmiş.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!