ranzamla ağladık bu akşam
ağlayamadıklarımıza
serin meltemler esti odamda
hıncımı bileyen
düşünceler kınından çıktı
doğan çocukların zehrini
babalar içmeli oysa
virane edilecekse şehirler
neden inşa edilir itinayla
avutabilirmi şubjeler
adanacak şiirlerim var sana
metal uygarlıkların
koynunda büyüyen
zehirli nergizler gibi gülümsersin
kayalıklarına çarpan bir denizim
Uygunsuz bir çağda varoluşçu tereddütler arasına özlem sıkıştırmak uygun (mu)
Senin sesinle açılınca çağ, takvim yaprakları yeşerir buyuk bir umuyla
Kısasa dayalı hiçbir ölçü anlam bulmazken düş denizime,düşer gülüşün ölçü olur yaşam güzelliğine
Aydınlanınca gözlerinle gün,yar olur yüreğim
Yararak umutsuzluğumu “yarim! ” dedirtir kısık bir sesle
(insan hep yalnız kaldıkça mı
aşık olur
aşık oldukça mı
yalnızlaşır?)
bu gece
dünyanın bütün dillerinde yalnızım
nerdeyse iki yıl oldu
ne olduysa arz ve talebin bir araya geldiği
o gün oldu
talep boldu
arz ise kime var olduğunu iyi biliyordu
bir baykuş gibi tünüyorsam geceye
gündüzden korktuğumdan değil
yaşandı yaşanılacak olan
geceye çekildi bütün anlamlar
bir slogan gibi geçtiğim kirli sokaklardan
kurşunlara gelmeyen yürek
şehir faresidir artık
ya serseri bir kediye yemdir
ya da kokmuş bir çöplüğe
görüyorum ya onarmışsın kendini
yine de bir kaç saniye durup bakıyorsun
belki de küçük bir burukluk
unutulmuşu hatırlama korkusu yaşıyorsun
unut tabiki
yeşil dağlarda hayaller kuruyorum
bütün hücrelerim yalnız
mor düşlerde ölmek istiyorum
bütün duygularım avare
düşüncelerim uçsuz bucaksız bir derya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!