Şımarık çocukluğumun,
Taş izleri saklanır hala,
Dün gibi, belalı başımda.
Gidip geldiğim, yollarda.
Çamura belenir papuçlarım.
Zamansız ıslanır yüreğim.
Yol dediğin,
Patika olacak,
Sonsuza doğru uzanacak.
Uçsuz bucaksız,
Yanında yarin olacak,
Gittikçe daralacak hani,
yürümek,
yürümek istiyorum.
bayrağım yetmez, sancağım olsun.
sancağım dalgalansın ellerimde.
önce kendi adıma, kendimce özgürlüğe.
sakın ha.
Sevği dolu, yanık sözlerde.
Keder yüklü, yaşlı gözlerde.
Hasret tüten, acı günlerde.
Yüreğinde uyut, bul beni.
O beklettiğin, viran yerde.
Ana, ana, toprak ana,
Er yada geç gelecektir,
Hüzün yüklü, yüzüm sana..
Bak yüzüme, hiç gülmedi.
Ne çektiyse, bu dünyada,
Sevdana sarıldım, çoktan vardın.
Hasretin döküldü, yoktan vardın.
Yolunda yürürdüm, adım adım,
Efkarın çökünce, cana sardın.
Suçlusun suçlusun,
Gönlüm anar yıllar sonra.
Canım diye sayar hala.
Gelme gayri geçde olsa.
Sev uzaktan sev hatırla.
Gözüm seni arar daha.
ay yüzünde güneşi tutar
gözlerinden mavi yıldız toplarım
parçalı bulutlu salarım kendimi
yaklaşırım sınırsız kıyılarına
o sıcaklığına dokunmadam
sayısız zerre gibi düşer
O geldiğinde dünyaya,
Hiç ağlamamış boşuna.
Soran olmamış halini,
Baba Anasından başka,
Gün gelmiş, işsiz kalmış,
Kazma kürek elinde,
Buğün geçmek bilmedi,
Marmara'da yüreğim.
Bulutlar hüzün,
Acılar yağıyor.
Yedi yıl önceki,
Öfkem dinmiyor.
HASAN BEY ELİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK