Gece çalış, gündüz çalış,
Ömür kısa, gün bir karış,
Geçim dünyası formülü;
Dostunu sev, küsle barış.
Yağsız aşım, dertsiz başım,
Urartu baş şehri, bizim ilimiz,
Dualıdır, kem söz bilmez dilimiz,
Komşu ülkelerle sınır yerimiz,
Bu cennet yöremiz, ilimiz Vanda.
Sanki bir denizdir, mavi Van Gölü,
Her gönülde aslan yatar,
Sefil kuş yayladan öter,
Müflis bol keseden atar,
Hayatı okudum artık.
Kafdağından bir inseydim,
Osmanlıyı yıktı, çıktı ininden,
Kimse anlamadı ayı dilinden,
Özgürlük adına geçti dininden,
Kızıl güneş yaktı, okyanusları.
Din’e afyon deyip, dinsizlik yapan,
Masalcı bir dede varmış,
İlmi masallar yazarmış,
Firenkistan ülkesinde;
Masalcılar pîri imiş.
Masalları çok sevilmiş,
Gagamız var, dişimiz yok,
Gözümüz var, kaşımız yok,
Aramızda hoş sohbetiz,
Herkes anlar dilimiz yok.
Keklik, turna, bülbül, sülün,
Füze attık uzaya, diktik gökdelenleri,
Anlayıp dinlemedik, evvelki gelenleri,
Cahilleri taç yaptık, takmadık bilenleri,
Hep yanlış politika, kürenin gözyaşları.
‘Gökdelen’ adı ile çaktık yere kazıklar,
İster isen alim olmak,
Önce hayal, hedef düşle.
Sabırlı ol, çokça çalış,
Allah’ın adıyla başla.
İster isen tüccar olmak;
Şırnak dağlarından matem esiyor,
Gazeteler ‘şehit 6’, yazıyor,
Türkiye tek vücut, teröre lanet,
Şehit evlerine bayrak asıyor.
Sınır taburunda, Ballı köyünde,
Bekar oğlan, şeker oğlan,
Çalgı-çengi gezer oğlan,
Ömür böyle geçer sanma;
Sonu karakıştır, oğlan.
Bir evin tek çocuğusun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!