Sen ey kainatın en güzel gülü
Sensizlik hicranla ahla örülü
Parçalansın artık hasretin tülü
Bu firak ölümden acı efendim
Sensin başımızın tacı efendim
Büyük bir devdi bebek
Basarsa ezilecekti bütün karıncalar
Kocamandı çocuk
Bebekte onun kadar büyümek istiyordu
Ya babalar ve anneler
Onların başları göklere değiyordu
Öteyi kuşatsın tutkun dileğin
Zulüm karşısında kalksın bileğin
Namert kadar yoksa şayet yüreğin
Düştüğün ahvale yakınmak olmaz
Hilekârlar kapmışsa her limanı
Uzatsana elini
Duymaz mısın sesimi?
Her nefeste hasretin
Anne...
Her an seni özlerim
Anladım baki değildim
Eşsiz kudrete eğildim
İlahi kadrini bildim
Yücelerde buldum seni
İmrendim Nuh'a Musa'ya
Karanlıkları ufaladık ellerimizde
Yüreğimizde taşıdık aydınlıkları
İntihar saydık ihanetleri
Yemin ettik dönmemeye
Yürüdük sahte parıltılara kanmadan
En sarp tepelerin üzerine
Ahu gözlü yâr sevemem
Ferhat olup dağ delemem
Bekleme Leyla gelemem
Tek aşkım var o da vatan
Düşürseler dardan dara
Hilali yıldızı solmaz hayalim
Göklerde salınan destandır gülüm
Bana ne namesi bozuk şarkıdan
Ruhumu mest eden ezandır gülüm
Hakikate davetinde bıkmayan
Adaleti bir an olsun yıkmayan
Dilinden hiç yanlış kelam çıkmayan
Hakkın doğru kulu Habibi Neccar
Tevhit bayrağını dalgalandıran
Korku sarmalında cesur yiğitler
Onlar ki nice zor güne şahitler
Hesap sorar sizden sonra şehitler
Esmenin zamanı geldi geçiyor
Hakkın yolcusunun Haktır kelamı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!