Bunca yıldan sonra
Her şeyi bırakıp gitmek
Sanmayın menfaatleri
Alın teri, el emeği
Aşkı, şevki
En önemlisi de sanırım
İçimde bir eylül fırtınası yine
Bir sahile öylece kendimi bırakasım geliyor
Esme diyorum deli rüzgar
Esme işte
Henüz yapacak işlerim var
Sabah yine kalkıp işe gidilecek
Dönülmez yollara gidesim var
Bir bozkırın ortasında
Bir ekim ayında
Çorak topraklarda
Yalınayak yürüyesim var
Yüreğimde büyük uçurumlar
Hatırlarım yorgun bir akşamüstü
Geçmişten bir bahar gelir aklıma
Bir yağmur yağar ıslanır saçlarım
Sonra gelip geçer mevsimler
Dereler durulur
Sular ısınır
Mümkün değil işte
Gitme demek kadar
Kal diyebilmek
Unut demek kadar
Sev diyebilmek
Bilirsin işte
Ben en ağır mağlubiyetimi gözlerine baktığımda aldım
Yetmedi gülüşüne kandım
Elini tuttum bir kasım ayında
Kış gelmemişti lakin soğuktu hava
Tedirgindim
Titriyordu ellerim
Nasıl sevdim bilemezsin
Nasıl aktı gönlüm
Bakışlarım tutsak iken sana
Bir gülüşünle
Gönlümü yaktın
Bir gülüşüne ben
Ah öyle işte
Oturup konuşamadık bile
Seninle
Demli bir çay eşliğinde
Uzaktan uzağa
Akıp durduk birbirimize
Şimdi yalancı bir şarkı olmuşsun dillerde
Vurulmuş kırılmışsın kadehlerde
Dökülmüş saçılmış badelerde
Bir iz olup kalmışsın yerlerde
Mevsimler göç etmiş çoktan
Uzak illere
Şimdi yağmurlar konuşur
Bu mevsimde
Leylekler göçüp gitti
Islak çamurlu kaldırımlar
Kırağı düşmüş otlar
Kaldı etrafımızda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!