Anlat çocuk,
Filistin’i anlat bana,
sizin orada
zeytin ağaçları var mı
yeşil
İlkbaharda çiçekler açar mı,
Birliktelikti,katılımdı,yetkiydi,
Hoşgörü ve tartışmaydı.
Paylaşmaydı yaşamı eşitçe
Yurttaş sorumluluğuydu önce
Yan yana durmaktı
Kalkınmaktı beraberce
dikildiler karşımıza
vee sağlam durdular kale gibi
okşadılar sırtımızı
çok,çoook sevdiler bizleri
bana türksün dediler
Bir akşamüstü geçtim,
Seher vakti denizi seyrettiğim yollardan.
Kalbimde umutsuzluk vardı,aklımda umut.
Titreyen ellerim dokunmak isterken semaya,
Kırmızımsı damlalar dökülüyordu gözlerimden.
Ağır ve tedirgindi adımlarım,
İstensen de istenmesen de
dünyaya gelebilirsin bir gün.
Büyürsün düşe kalka,
itilir kakılırsın,aç açık kalırsın.
İster çalışır,ister gezer dolaşırsın sokaklarda.
Çoluk çocuğa da kavuşabilirsin
Bir ilkbahar akşamı,
bakmak yaşlı gözlerle Deniz’e.
Uzanıp derin sulara,bakraç bakraç
dökmek yüreklere,
silmek gözyaşlarını.
Bir resim yapalım bir gün
birlikte,
gövdesi kalın.
Umutsuza umut olsun dalında,
sevgisize sevgi…
Üzülme be gülüm
bu bahar keskin
bıçak gibi..
yağmur yağacak belki
belki kar,
don vuracak belki
Mutlu olmaktan korkuyorum bugün,
sevmekten sevilmekten.
Yürümekten korkuyorum,
papatya tarlalarında.
Korkuyorum,
ılgıt ılgıt esen meltem rüzgarlarından.
belki,
olur mu bilmiyorum.
gelebilir miyiz göz göze,
tutuşabilir miyiz el ele yeniden,
ilkbahar serinliğinde papatya tarlalarında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!