Şu dağlara bak sevdiğim,
Kim bilir ne aşıklar görmüştür.
Kimisini kavuşturmuş,
Kimilerini gömmüştür.
Mezar taşlarını oku,
Özlenir elbet,teker teker toprağa verdiklerimiz.
Biliriz,geri gelmeyecektir kaybettiklerimiz.
Velhasıl cancağızım aklıma takılan mesele;
Ya toprağın üzerine gömdüklerimiz?
Gel gelelim,anlayamazsın anlattıklarımı.
Boşuna değil bu konuşmalar,bu yazılar da.
Anlamayanlara nazaran benim meselem;
Sır anlattıklarımda değil,anlatamadıklarımda...
Anlayan anlatır,anlamayanlara,
Sen gitmeyi seçtin,
Ben köpeğimi.
Duyamadın hiç. Ben susarken,
'Gitme' dediğimi...
Ağlayamadım hiç önünde,
Ben yağmurda bekleyen yolcu,
Sen beni yağmurdan kurtaran otobüs.
O kadar sevinmiştim geldiğine.
Hayatıma girdiğine.
Sonradan çok pişman oldum
Seni gösterirken saatler,
Takvimime yapılır ihanetler.
Yüzün yüzüme hapsolur,
Hücreme kapanır bütün caddeler.
Gülüşün yeşil bahçeler,
Dokunmadan sevmek seni,
Söylemeden,
Görmeden,
Sarılmadan,
Öpmeden.
Sen bilmeden sevmek seni,
Bir seyyah geçiyor, bu harabelerden,
Yıktığınız hayatların içerisinden,
İnsan kırıntıları toplamakta gözleri,
Yakılanlar,yıkılanlar,
Toprağa karışmış iyi niyet izleri.
Geçen gün bir beyefendi gördüm.
Sofrasına davet etti beni.
Bol rakılı,
Bol şarkılı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!