Hasretiyle tutuştuğum köyüme
Geldim ama dostlar burda yalnızım
Korona korkusu işkence bize
Yendim ama dostlar burda yalnızım..
Korkudan sokağa çıkamaz oldum
Gel güzelim seni beyan edeyim
Cemalin gülşende güllere benzer
Kipriğin ok gibi deler sinemi
Kaşların lam elif kemana benzer..
Gül cemalin hatmi ile demlenir
Yeni bir yokuşu aşarken ömür
Düz yollarda şaştığıma yanarım
Ateş çemberinden geçerken ömür
Bile bile düştüğüme yanarım..
Deli poyraz gibi savruldum, estim
Zalim gurbet beni ayırdı yarden
Ben yanarım başkaları yanmasın
Aklımdan çıkmıyor düşmez dilimden
Ben yanarım başkaları yanmasın..
Eşsiz kalan geyik gibi melerim
Şahruh köprüsünden köye gireriz
Tohum pınarı'ndan bir su içeriz
Muhabbetin koyusuna geçeriz
Aydınlar diyarı, yeşil Kar'özü...
Gelim sılama da düştüm yollara
Hasret idim mor çiçekli yaylama
Selam verdim yoldan geçen canlara
Yokuşun başından dağı gözlerim..
Özledim dostlarla bu muhabbeti
Yaktı, kül eyledi hasret ateşi
Yürek yangın yeri, nar zalim gurbet
Eritsin karımı sıla güneşi
Gurbetin acısı kar zalim gurbet!...
Ömrümü tükettin, sıladan ayrı
Ayrılık acısı gönle düşünce
Özün kebap olup közde pişince
Derdin dizim dizim boydan aşınca
Ayrılık acısı zordur, çekilmez..
O yar seni diyar gurbet gezdirir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!