"Hasan kalk oğlum !"... diyen anasının sesiyle uyandı... Yataktan hiç kalmak istemedi...Zaten gece boyu soğuktan uyku tutmamıştı. Ayaları bir türlü ısınmamıştı... En çok da yorgandan dışarıda kalan burnu üşüyordu...
İkiletmedi anasını... Kalktı yataktan , Nenesinin ördüğü yün patikleri ayağına geçirdi... Odadan dışarı çıktı...
Anası çoktan kalkmış bir yığınla yufka ekmeği yapmış... Şimdi de ocağa koyduğu çorbayı karıştırıyordu...
Hasan acıkan karnının gurultusunu duydu... Kendine kalsa hemen ocağın başına geçip, üşüyen ayaklarını ateşe uzatacak, yumuşacık yufkayı kıvırıp iştahla yiyecekti...
Ama anası , *yüzünü yıkamadan ekmeğe bakılmaz " derdi..
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum