Murada eren kadın
'Yazma' dedi 'hatıra'
'Onları sığdırma
Boş yere bu satıra.'
'Kolun boşuna yorulur'
Nasip olsa görsem bir kez yüzünü
Yurdu gül bahçesi, gül yüzlü dostu
Hep dinlerim sohbetini sözünü
Dilinden dökülen bal sözlü dostu
Dostluk mukaddestir bunu bilmezse
Sabahın serin havasında
Öğlenin sıcağında
Al al yanaklarınla
Atların yelesi gibi saçlarınla
Uzaklarda kalan o yerde hep sen vardın.
Güneşimdin
Eğer sende benden çok bezmiş isen
Bari son bir defa gel de canım al.
Eğer sende beni hiç sevmemişsen
Bari git de benden başkasını sar.
Çekilmez dertleri çekilir ettin
Kaba yel esip de bahar gelince
Karlar arasında çiçek de olsun
Toprak tava gelip yağmur yağınca
Güller arasında çiçek de olsun
Yavru kuşlar kanatlanıp uçunca
Seni düşünmek için günün belli bir vaktine ihtiyacım yok
Seni düşünmek için günün sabahı, öğleni, akşamı; bir de gecesi var...
Senin anlayacağın, seni düşünmek için vakit çok.
Unutmadan söyleyeyim; bir de rüyalar var...
Yer ettin bağrımda,
Seslenen meydan sazı değil
Beni çağıran bir kordur.
Çalsın bu meydan sazı bitmesin ebediyen
Gönlümde ki yankılar artarsa da artsın hep.
Ey hayallerimin içinde dolaştığı şehir!
Ulu palmiye ağaçları cadde ve sokaklarında halen gökyüzünü yırtarak uzanıyor yukarılara
Bahçelerine hapsedilmiş olan portakal, mandalina ve limon ağaçları hizmet ediyor tüm insanlara
Turunç ağaçları halen sokaklarını süslüyor
Akasya çiçeklerinin kokusu hayalimde hala beni sarhoş ediyor
Deve incirlerinin o korkunç dikenlerinin arasındaki görkemli çiçekleri hala tarafımdan hatırlanıyor
Cinsellik taşıyan sevgide
Seven sevdiğinin dondurma olmasını ister
Fakat
Bitmesini asla.
Sana nasıl desem bilemiyorum
Kendini gönlüme sultan eyledin
Anlatmakla olmaz yaşamak gerek
Mutluluğun şifresini söyledin
Sevmek sevilmek ne de hoş imiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!