Kirpiklerine bulanmıştı mehtabın yalnızlığı
Soğuk bir kaldırımda ağlıyorken sen
Ellerin şilep gözyaşların deniz gibiyken
Dilim lal gözüm kör oldu sandım
İçim çığlık çığlığa
Ve ben sana sırılsıklamdım
namlusuna susturucu takılmış bir gidişle vurdun beni
sesi boğazına kaçmış hıçkırıklar bıraktın ardında
umudun yalan aşkın reva olduğu bu topraklarda
dilsiz bir haykırışla içimden kovuyorum ben de seni
Ben göçmen bir kuşum
Gözlerimde hep gitme tutkusu
Kanatlarımda vahşi bir rüzgar
Gitmezsem uçmazsam yaşamam yaşayamam
Ben göçmen bir kuşum
Vedalara ağlamam ağlayamam
Sesi soluğuna bulanmıştı gecenin
Öfkesini suskunluğunda yaşarken boğdu
Işıkları titrek yalnızlığı soğuktu
Ardında dilsiz kaldı sorular
Bir aşka kaç Nisan sığar
Eylül'de kaç ağaç intiharlanır
gözlerim yokluğuna küfredercesine bakıyor uzaklara.
ve ben bu gece senden vazgeçmeliyim yoksa
yoksa kir tutmuş beynime binlerce hayalini sıkmaktan
kuduz bir köpek gibi adını haykırarak gebereceğim.
Söylesene ey sevdiğim şimdi nerdesin.
Sesi soluğuna bulanmıştı gecenin
Öfkesini suskunluğunda yaşarken boğdu
Işıkları titrek yalnızlığı soğuktu
Ardında dilsiz kaldı sorular
Bir aşka kaç Nisan sığar
Eylül'de kaç ağaç intiharlanır
gözlerimde nisanlar biriktiriyorum yokluğuna
ırzına geçilmiş yalnızlıkların koynunda
ve tüm faşist düşüncelerden uzak
yara gibi dağlanıyorum her gece
gözlerimde nisanlar biriktiriyorum
sesini duymadığım bütün şehirlerde
Yüzümün ortasındaki hüznü görürsen sarıl bana
Bir sağanak gibi boşalır kalbim kalbine
Göndere çekilir mutluluk
Ve bilsen başım nasıl döner
Kan ter içinde kalır istanbul
Göğsünden kanlar döker
Nefes alamıyorum; çünkü annem öldü
İçimdeki bütün renkler, griye döndü
Anneler neden ölür ki Allah'ım affet?
Şimdi beni onun kadar kim sevecek?
Bakışların kaldı içimde
Elini tutunca bırakmayacaktım
Sımsıkı sarılıp dizine yaslayacaktım
Akılsız başımı
Ellerin eğri büğrüydü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!