İçime çöken gecenin ağırlığında kıvranıyor yüreğim
Bir ışık çalmak karanlığa, zordur inan bilirim.
Ellerin beni tutmuyor düşüyorum.
Şiirlere tutunmak mümkün değil
Acı çıktı kınından
Durdurmak mümkün değil
Tülübarak utanılası
Ve yerde bir taş kafaya atmaya hazır
Ben o taşı almak yerine keşke
Kırılası ellerimle sana sarılsaydım
Azrail gelene dek
Köhne bir apartmanın bodrumunda unuttum seni
Sana biriktirdiğim bütün aşklar rutubetlendi
Kör kütük sarhoş taklidi yapıp
Damarlarımdan akıttım seni soğuk bir boşluğa
Ve yalandı tüm kalp ağrım, yürek sızım
Bütün olanlara inat bir yalan daha fırlat
Tam gözlerimin namlusuna.
Beni sevdiğini söyle
Ama aslında nefret benden.
Biliyorsun
ağlamayı pek sevmem.
Esir kalpler sokağında
Unutulmuşluğun verdiği ızdırapla
Yürüyorum.
Yorgun düşlerim yanıbaşımda
Ama ben yokluğunda üşüyorum.
Karanlığın sustuğu yerden
Kimilerinin kaybolduğu hengamenin içinden
İstiklal Caddesi'ndeki efsanevi kızın doğduğu bodvar
En ıssız duygularımın sürgün yeri olacak...
Belirsizlik halindeki martıların çığlığı arasında
Vazgeçemeyeceğim bu hayat seninle milatsa
Hala büsbütün yoklar bilincimi üveyik gözlü gülüşün
Ve ben özlemlerimde sürdürüyorum sevincimi
Bütün gidişlerini unutturuyor nergisleri öpüşün
Koynumda koca bir cehennem seni bekliyorum
Gözlerini düşünmek şüphesiz bir intihar biçimidir şimdi
Adın haddinden fazla çarpıyor yüreğimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!