Bir gönüle vuruldum gönül sanıp da
Kayaya çarpmışım fark edemedim
Ekmeğime bal dururken zehre banıp da
Her lokmamda ölmüşüm fark edemedim
Aşk denen uçurumdan sana uçtum ben
Benim o ben.(!) Kaybettim kendimi,
Kime sorayım, nasıl bulayım.
Maziyi bugünü ve atimi,
Kime sorayım, nasıl bulayım.
Ahh çok iyi tanırdım, ben beni,
Oğul !
Sinesine gökten hilali çekip,
Parmak uçlarıyla yıldızlara dokunan oğul.
Güneşi Urumçi'de karşılayıp,
Tunada akşam namazı için abdest alan oğul.
'Çakır' gözlerine Kürşat baskınlarını dolayıp,
Ey azizi can.!
Yine yeniden,
Her dem tazelenen,
Ve yıllar sonra filizlenen,
Göğsüm kafesinin en ama en derininden...
Hadi şimdi sende git...
Pılını pırtını toplayıp,
Arkana bakmadan, çek kapıyı ve git...
Bir tek hatıran bile kalmasın geride...
Sana dair ne varsa, sırtlan omzuna ve çık git...
Kalanlar benim olsun, gidenler senin,
Sana anlatamadığım tüm duygular,
Bir kağıt bir kaleme düştü bu gece.
Ey sevgili bilmediğin bütün sırlar,
Seninde kaderin olsun bu gece.
Bu gece bir mahşer kurulsun,
Kaç cemre düşürdüm,
Havaya, suya, toprağa...
Her seferinde sürüldüm,
Ayaklarına...
Zemheride üşürken ellerim,
Ak kanatlı kara turnam,
Bizim ele vara turnam,
Nazlı yar yolum bekler mi,
Gelip haber vere turnam...
Ey zalim yıktın evimi
Kül edipte garip barkımı
Ayrılık ateşiyle şu gönlümü
Dağlayıpta gittin gideli
Ziyan oldu düşlerim
Harfler bir bir dizilince kelimeyi,
Kelimeler anlam yüklenince cümleyi,
Cümleler sayfalar dolusunca şiiri,
Şiirler sen olunca AŞK' ı yaratır...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!