Yağmur yağar yanaklarım ıslanırdı,
Gözyaşlarımda yollar.
Kar düşerdi saçlarım ağarırdı,
Tellerinde kuşlar.
Bir ızdıraptı ah çektikçe eserdi,
Ben sen biz
Hepimiz
Farketmez
Bir ağacın köküyüz
Dalıyız
Yaprağıyız
İşte gidiyorum gece gözlüm,
Geride herşeyi bırakarak.
İşte gidiyorum gönül vurgunum,
Sana dair ne varsa,
Cehennem ateşlerinde yakarak.
İşte gidiyorum,
Boğazıma kadar isyan sûkutuna battım bu gece...
Karabasanlara, afakanlara inat,
Şeytan oldum, cin oldum bu gece...
Teşekkür ederim sanada kader,
Artık herşeyden vazgeçtim bu gece...
Yıkıldı gönlümün koca mihenk taşı
Enkaz altında koydun yazıklar olsun
Doğrulturum sandım bu eğik başı
Kelle koltukta koydun yazıklar olsun
Yitik bir sevdanın hükümsüz mirasıyım şimdi
Kaybolmuş aşk yolları
Neredeyim bilen var mı şimdi
Oluruda olmazıda sendeyken
Bir aşkın esiriyim şimdi
Seni anlatabilmek, sana hemde,
Bilmem ki hangi kelime, hangi sözle?
Her sülietin bir tabiri vardır amma,
Senin tarifin yok. Sırsın, belki muamma.
Hiç düşündün mü insanın sınırı neresi? Elinin uzandığı mı? Gözünün uzandığı mı? Gönlünün uzandığı mı?
-Elinin uzandığı sınıra sahip olanlar elinin ulaştığı yere kadardır. Yetinmeyi bilir. Nasibi ne ise onu alır fazlasını istemez. Ayrıca tuttuğu kadar, dokunduğu kadar yada elinde olduğu kadardır. O insanlar için önüne gelenin varlığı çok önemlidir. Tamah etmek, azla mutlu olmak, ve şükür etmek zira cok önemlidir. Ve bu insanlar fedakar olurlar ve hadlerini, çaplarını bilirler. Bir eyleme yada duruma karşı bu kişilerin elde mevcut olanla müdahelesi söz konusudur. Bu kişilerden helva istiyorsanız; unu, yağı ve şekeri temin etmeniz gerekir. Ve helvanın nasıl yapıldığınıda tarif etmelisiniz. Yani verdiğiniz şeyler ve tarifiniz onun yapmasına etkendir. Bir şeyi eksik bırakırsanız oradan olumlu netice alamazsınız. Bu insanlar duygusaldırlar ve en önemlisi birilerinin yönetiminde olurlar. Özgür irade zayıf ve özgüven eksiktir. Güdüm duygusu üstlerine çöreklenmiştir. Kısacası hayatta bir toplulukla organize hareket ederler ama tek başına işlevsizlerdir.
-Gözünün uzandığı sınıra sahip olanlar realisttir. Taklit yetenekleri üst seviyededir. Doğru yola doğru adımla gitmek için etrafı izlerler. Farkındalıkları yerindedir. Tecrübe ederler. Düşe kalka yol alırlar ama başarmak onlar için hedeftir. Sonuç başarmak değildir. Özgüvenleri bildiği olaylarda üst seviyedeyken; bilmedikleri durumlarda özgüven düşer hatta özgür iradeleri ellerinden uçar. Hem ekiptirler hemde ekipte lider olma gibi özellikleride mevcuttur. 1 kere deneyimledikleri şeylerden daha sonraki tekrarlarda harikalar oluştururlar. Duygusaldırlar ve hislerini mantıkla karara bağlarlar. Çıkarcı ve bencillik özellikleri üst düzeydir. En büyük sıkıntıları yanlışı doğru sanıp sıkısıkıya bağlanmalarıdır. Siz ona helva için malzeme verirsiniz o size ondan çeşitler türetebilir.
Rıza-i saadet dairesinde bakarsan her fikre; bir haz görürsün. Yoksa; insan, rıza etmediği her buhranda bir felakete ram görürsün. Bil dedi ve bizler bildik ki; hayr-ı selamette olan canın kıymeti, riyakar nifaklara karşı bir kalkan olmaktadır. Bu kalkan, benlik dairesi içinde korunan, benlik dairesinde yuvalanan ve yaşamını ben kıblesinde geçiren bir silüet olsa gerek. Bu kişileri bencillikle suçlamak için, kişinin bende ki beni çözmesi elzemdir. Zira her benlik bencillik olmayacağı gibi, her bencilliğinde içinde ben olacağını söylemekte cahilliktir. Ben olmadan sen olunamayacağı aşikar iken, kişinin sende var oldum demesi; külliyen irade dışı ziyandır. Sen demek için önce bende erimek, pişmek şarttır. Hatta farzdır. Biz beni keşfetmeden, bende hemhal olup erimeden, benlikteki beni yakmadan; sen demeye çalışarak hayal deryasında yokluk kayığı yüzdürürüz. Öyle fırtınalarda külliyen bir sınama yaşarız ki, her dem bende ki bene döneriz, her dönüştede tekrar-ı cihette yeniden doğarız. Sözü kibirden uzak tutarak demeliyiz ki; bendeki ben, sendeki sen ile tanışmadan evvela; bende yandı ve pişti. Şimdi sıra sendeki sen kavramı üzre yanmakta. Zira yanmaktadır bizim karımız... Yanmadan pişmek ile pişmeden yanmak aynı hal olur mu ki?
Bul dedi,
Aradım gündüz gece.
Bil dedi,
Taradım sözcük hece.
Ol dedi,
Bu nasıl bir bilmece..?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!