Harun Çalpan 2 Şiirleri - Şair Harun Çal ...

Harun Çalpan 2

Biliyorum, mahkum ettiğin bunca çaresizliğin içinde özlemin artçı sarsıntılarıyla sarsılan yüreğimi,ve artık kapanmayacak kadar derin çatlaklar açılmış kalbimi avutmaktan öteye geçmeyen, beyhude bir çırpınıştır öznesini yitirmiş devrik cümlelerim..Belki de kafamın içinde uçuşup duran yerli yersiz düşünceleri azad etmenin zamanı geldi artık. İçimde dağılmış,ve duygularımın her hareketinde canımı yakan düş kırıklarını toplamanın..
Hücre duvarlarımda asılı duran,umutsuz bekleyişlerin resmedildiği tabloları birbir indiriyorum şimdi. İlk günkü izlerini hala koruyan acıları silip süpürmek hayli zor olacak biliyorum,tozlu anılarla birlikte onları da, donuk gülüşlerinin solup kaldığı resimlerle bir sandığa kilitleyip gömeceğim yüreğimin arka bahçesine..
Bundan sonraki yaşantımın çok uzaklarda bir yerlerde de olsan hala nefes aldığın inancıyla ve sabırla geçmesi dileğiyle yalvaracağım Rahman’a...

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Gitmek istiyorum artık bu şehirden,havası gaz,suyu kan kokan bu şehirden. Hem de dönüp arkama bakmadan,arasında azda olsa, bu şehre ait bir yaşanmışlık hatırası olarak sayfalarına ayraç yaptığım kitaplarımı tavan arasına sıkıştırarak,kapıyı bir daha hiç açamamak dileğiyle çekip, gitmek istiyorum. Üç yanı menfaat,bir yanı çıkarlar ve çıkarcıların kurduğu divanla çevrili bu mahalleden gitmek..
Bir şafak vakti kimsenin yüzünü görmek zorunda kalmadan, ve her köşe başında birbirine karşı sahte maskelerle nefret besleyenlerin gülüştüğü sokaktan,hafif kederli bir akşam rüzgarı gibi esip geçmek istiyorum. Ucu bucağı görünmeyen mesafeler katederek. Hiç durmadan, soluk almadan, soluk vermeden...Ta ki; yalnızca ismini kullandığımız insan kimliğinin, gerçek sahiplerinin var olduğu yeni bir dünyayı keşfedene dek. Gitmek..Çekip gitmek istiyorum...

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Merhaba jiyana mın bugün hiç gözlerimin önünden gitmedi gözlerin, Aya kavuşmak için güneşin batışını sabırsızlıkla bekleyen gece gibi özledim seni.. Soğuk odamın soluk duvarlarını renklendiren bakışını,bembeyaz karın ortasında masmavi gökyüzüne gülümseyen kardelen çiçeği gülüşünü özledim senin. Özlemin bile yanında anlamını yitirdiği inanılmaz bir histir seni özlemek, bedenimi sarmalayan dikenli teller misali.. Ne zaman gözlerimi hayaline daldıkları yerden ayırmaya yeltensem en küçük bir kaçırmada battıkça kan ağlatan dikenli teller..Daha nasıl anlatılır, adına ne denir bilmiyorum ama; ben sadece
“Mın beriya tekiriye” diyebiliyorum bir Ewdale Zeynıke lisanıyla.
İşte böyle cana mın...
Senin için belki de iki satırdan ibaret, benim için emanetine karşılık Tanrı’ya her gün ibadettir sana olan bu sevdam.
Ez te pır hezdıkım...

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Neden daralır bazen insan,sebepsiz..ansızın bir yumruk gibi boğazına oturuveren nefesini kesen nedir? Ne olabilir ki insanı kendinden alıp götüren?rüzgara kapılan sararmış bir yaprak misali alıp bilinmezlere sürükleyen..
Sonra gözlerine ölümle yaşam arasındaki çizgi inceliğinde bir perde indiren, bir nefesin ilk alışıyla son verilişi arasına sıkıştırılmış onca yaşanmışlıkları kapalı gişe dram tadında hislerini yitirmiş tüm duyuların seyirciliğinde oynatan..
Ve bir hayat hikayesinin daha, klişe mutsuz bir sonla uğurlanan kahramanı gibi,
Sonunda kendisini Azrail’in gözlerinden sonsuzluğa bıraktıran ne olabilirdi ki..

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Sahi, neydi seni sevmek? Görmeden konuşabilmek mı ? Duymadan anlayabilmek mi? Yoksa, dokunmadan sarıla bilmek miydi?? Tüm duyularını yitirmiş, soluk bir bedenle içimi talan eden fırtınaya karşı durup kana kana koklaya bilmek mi ? Neydi seni sevmek? Seni bir bahar akşamında benden çalıp götüren hayata karşı Leyla olup, asi bir duruşla ölüme adım adım yürümek mi yoksa zülküf misali karanlık hücrelerden, ülkemin alaca şafağına güneş gibi doğabilmek mi?? Ka bèje hewal çawabu hezkırına te, kışandına bèhna te u nawa tınebuna teda jı tera axaftın ka bèje..

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Bak sevgili..Yine akşam oldu.Kanıyor gönlümde açtığın yara,elimde zuladan kalmış son cigara..Ateşinde SEN,dumanında BEN..Avuçlarıma dökülen küllerinde ise; Giderken Çalpan'da unuttuğun yarım kalmış gülüşlerin işte...

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Bugün hava burada çok soğuk bilirsin Ankara ayazını işte.
Ama biliyor musun beni bu hava değil de sensizlik daha çok üşütüyor.Ellerimi ısıtsam yüreğim üşüyor,yüreğimi ısıtsam gözlerim üşüyor…

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Ne kadar zor bilir misn? Gidişinle yıktığın hayalleri yeniden kurmak,Yaktığın şiirleri yeniden yazmak..Artık o sensiz devrik cümlelere ellerim titremeden sensizliği hece hece işleye bilmek... Söndürdüğün ateşi ayrılığın rüzgarında yeniden yaka bilmek ne kadar zor bilir misin? .. Ve seni sensiz yaşamaya çalışmak...Bir ölünün gözlerindeki solmuş umutları yeniden yeşertebilmek gibi...

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Oysa ki herkesin sıratı kendi kalbinden geçermiş.. şimdi kalbinin derinlikleri yangın, yüreği mahşer yeri bir ben..
Tanrının divanında sana sahip çıkamamanın cezasıyla sırattan geçmeye Mahkum edilmiş bir ben..El pençe yalvarıyorum şimdi tanrıya o divanda yüzünü göstermeden o sırattan düşürmesin diye.
Oysa Alacaklı olan bendim belki de, hesap sorması gereken.
Doyamadan almıştı seni benden. Yine de isyankar bir günahkarın günahı gibi boynuma vurulmuştu sensizlik.
Sol elime verilmiş gülüşlerinin saklı olduğu kitap ve ben o sırat’tan düşmeye mahkum edilmiştim.. Şimdi kalbimin derinliklerindeki o yangında kavrulurken çığlıklarımı duyuyorsan eğer senden tek isteğim var beni sakın unutma..unutup da bedenimi kuşatan bu yangını azdırma…

Devamını Oku
Harun Çalpan 2

Matem sinmiş gecenin karanlığına, bir yalnızlık var gecede..
Gökyüzü karalar bağlıyor. Uykuya hasret yorgun bu gözler yine yokluğuna ağlıyor.
Bir çığlıktır sensizlik, döner durur kalemimin ucunda. Gül dalı parmakların dokunur ruhuma. Kalemim sensiz cümlelere her dokunuşunda artçı acılar başlar yaralı yüreğimde, feryadım yankılanır yıldızlara..
Ve ben; Yazdığım bu şiir gibi yarım kalıyorum yokluğunda..
Yine senle başlıyorum her cümleye, ve çocuksu gülüşünü yazıyorum her kelimenin sonuna. Senle bittiğimi herkes anlasın diye..

Devamını Oku