Bir anka kuşu misaliydi gülüşün, her gece köşe başında yaksam da kendimi kandırmak için,
Her sabah baktığım aynada yeniden doğuyordu.
Korkunç bir histi yokluğun,
kala kalmıştım bu şehrin girdabında. İzi yok yolu yok.
Bir adı olmalıydı bu boşluğun,gittikçe çoğalan, gönül mihrabımda, eni yok sonu yok..
Bak sevgili..Yine akşam oldu.Kanıyor gönlümde açtığın yara,elimde zuladan kalmış son cigara..Ateşinde SEN,dumanında BEN..Avuçlarıma dökülen küllerinde ise; Giderken Çalpan'da unuttuğun yarım kalmış gülüşlerin işte...
İkimizden geriye kalan, yalnızca karşılıksız bekleyişler oldu.
Hiç gelmeyenin bekleyeni olmuştuk, ve sessiz haykırışların sağır dinleyeni..
Soğuk ve karanlık odalarımızda asılı birer cansız hatıraydık artık, ve çerçevenin dışında bırakılmış hissiz dokunuşlar..
Bugün hava burada çok soğuk bilirsin Ankara ayazını işte.
Ama biliyor musun beni bu hava değil de sensizlik daha çok üşütüyor.Ellerimi ısıtsam yüreğim üşüyor,yüreğimi ısıtsam gözlerim üşüyor…
Ne kadar zor bilir misn? Gidişinle yıktığın hayalleri yeniden kurmak,Yaktığın şiirleri yeniden yazmak..Artık o sensiz devrik cümlelere ellerim titremeden sensizliği hece hece işleye bilmek... Söndürdüğün ateşi ayrılığın rüzgarında yeniden yaka bilmek ne kadar zor bilir misin? .. Ve seni sensiz yaşamaya çalışmak...Bir ölünün gözlerindeki solmuş umutları yeniden yeşertebilmek gibi...
Biliyorum, mahkum ettiğin bunca çaresizliğin içinde özlemin artçı sarsıntılarıyla sarsılan yüreğimi,ve artık kapanmayacak kadar derin çatlaklar açılmış kalbimi avutmaktan öteye geçmeyen, beyhude bir çırpınıştır öznesini yitirmiş devrik cümlelerim..Belki de kafamın içinde uçuşup duran yerli yersiz düşünceleri azad etmenin zamanı geldi artık. İçimde dağılmış,ve duygularımın her hareketinde canımı yakan düş kırıklarını toplamanın..
Hücre duvarlarımda asılı duran,umutsuz bekleyişlerin resmedildiği tabloları birbir indiriyorum şimdi. İlk günkü izlerini hala koruyan acıları silip süpürmek hayli zor olacak biliyorum,tozlu anılarla birlikte onları da, donuk gülüşlerinin solup kaldığı resimlerle bir sandığa kilitleyip gömeceğim yüreğimin arka bahçesine..
Bundan sonraki yaşantımın çok uzaklarda bir yerlerde de olsan hala nefes aldığın inancıyla ve sabırla geçmesi dileğiyle yalvaracağım Rahman’a...
Oysa ki herkesin sıratı kendi kalbinden geçermiş.. şimdi kalbinin derinlikleri yangın, yüreği mahşer yeri bir ben..
Tanrının divanında sana sahip çıkamamanın cezasıyla sırattan geçmeye Mahkum edilmiş bir ben..El pençe yalvarıyorum şimdi tanrıya o divanda yüzünü göstermeden o sırattan düşürmesin diye.
Oysa Alacaklı olan bendim belki de, hesap sorması gereken.
Doyamadan almıştı seni benden. Yine de isyankar bir günahkarın günahı gibi boynuma vurulmuştu sensizlik.
Sol elime verilmiş gülüşlerinin saklı olduğu kitap ve ben o sırat’tan düşmeye mahkum edilmiştim.. Şimdi kalbimin derinliklerindeki o yangında kavrulurken çığlıklarımı duyuyorsan eğer senden tek isteğim var beni sakın unutma..unutup da bedenimi kuşatan bu yangını azdırma…
Matem sinmiş gecenin karanlığına, bir yalnızlık var gecede..
Gökyüzü karalar bağlıyor. Uykuya hasret yorgun bu gözler yine yokluğuna ağlıyor.
Bir çığlıktır sensizlik, döner durur kalemimin ucunda. Gül dalı parmakların dokunur ruhuma. Kalemim sensiz cümlelere her dokunuşunda artçı acılar başlar yaralı yüreğimde, feryadım yankılanır yıldızlara..
Ve ben; Yazdığım bu şiir gibi yarım kalıyorum yokluğunda..
Yine senle başlıyorum her cümleye, ve çocuksu gülüşünü yazıyorum her kelimenin sonuna. Senle bittiğimi herkes anlasın diye..
Sana bir türlü kızamıyorum benden gülüşlerimi çaldığın için ne zaman sitem edecek olsam çocuk gülüşün geliyor aklıma. Sonra Canı sağolsun diyorum. O da gülüşlerini bıraktı bende.
Hem ne demiş Yılmaz Güney;
“Gel seninle bir şeyimizi takas edelim gülüşünden ver ömrümden al..
Dokunacağım sessizliğine, çığlığın ordusudur benim gözlerim.
Yüreğine kamp kuran yalnızlığı tutuklayacağım..
Saçlarına sinmiş kederin kokusunu, öpüşümle yerleşen güllerle saklayacağım..
Kiraz dalındaki baharın tomurcuğuyum ben; Çalpan’ım..
Mazindeki tüm kışları kilit altına alacağım
Ve her sabah yeni bir umut yaratacağız seninle sevgiden yoksun hayata inat...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!