Harranlı Müneccim Şiiri - Yorumlar

Cahit Koytak
81

ŞİİR


57

TAKİPÇİ

sonunda yağmur yağacak,
hem öyle bir yağmur ki
yapılmayan işlerin,
ödenmeyen borçların,
tutulmayan sözlerin
mazereti olacak .
ve kefareti, uğruna bir tazenin

Tamamını Oku
  • Mustafa Pijan Kaya
    Mustafa Pijan Kaya 23.12.2022 - 15:25

    çok güzel

    Cevap Yaz
  • Çetin Örnek
    Çetin Örnek 07.12.2017 - 14:30

    hocam sizi görmek çok güzel teşekkürler doğuştan kelam ehli kaleminize

    Cevap Yaz
  • Çetin Örnek
    Çetin Örnek 07.12.2017 - 14:30

    hocam sizi görmek çok güzel teşekkürler doğuştan kelam ehli kaleminize

    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi 07.12.2017 - 11:37

    şiiri sade bir dil ile yazan ve şiiri akıcı üslupla okuyucusuna sunan bir yazar.beğeni ile okudum. tebrik ederim.selam size.

    Cevap Yaz
  • Zeynep Sati Yalçın
    Zeynep Sati Yalçın 12.05.2013 - 16:30

    Çağrışım gücü yüksek imgeler alıp götürüyor. Hoş şiirdi.

    Cevap Yaz
  • Deniz Saraç
    Deniz Saraç 19.06.2009 - 18:00

    oku ,oku ve oku; bir daha..daha daha!

    Cevap Yaz
  • Delinin Günlügü
    Delinin Günlügü 18.06.2009 - 20:20

    ben, matematikçi, mimar, ressam;
    rum ateşinin mucidi;
    hendesede hace-i hacegân;
    yedi dilde konuşan,
    üçünde yazan-bozan;
    gizli ilimlerde,
    bahusuz maraz-ı kalpte
    ve inkisar-ı aşk ve muhabette uzman;
    diline hâzik hekim,
    eline mahir cerrah;
    tarid-i cin ve sihir,
    ilahiri ilahiri ilahir...

    Cevap Yaz
  • Feride Nizamettin
    Feride Nizamettin 31.03.2009 - 14:27

    ...
    köhne devleti...

    öyle bir yağmur ki...
    allakbullak edecek piyasaları,
    dinleri, sanatları, ülküleri;
    maskaraların suratlarına sürdükleri
    boyalı pudra gibi eritip akıtacak,
    pudra şekeri gibi...
    dilleri, üslupları, retorikleri.

    ve siz ey, süslü seremonilerin,
    sadakat gösterilerinin,
    ödüllerin, nişanların altında
    yamalı ciğerlerini,
    tahta cambaz bacaklarını
    gizlemeye çalışan
    yeteneksiz saray şairleri!

    o yağmur yağınca,
    o büyük yağmur,
    teranelerinize can katmak için
    cıvıltılarına kulak kabarttığımız,
    tahsisat-ı mestureden ödenekli
    ilham perileriniz,
    ilham fareleriniz
    yuvalarından dışarı vuracak,
    halkın yatağının, yastığının altından,
    gardıroplarından fahişelerin,
    akla gelen her kuburdan,
    hatta ayak yollarından muhaliflerin;
    hem de leşlerinin kuyrukları
    sizin burunlarınıza
    dolanmış olarak!

    o yağmur yağınca,
    o büyük yağmur,
    kemerli, revaklı hayalhanelerinde
    arp çalan, neşide söyleyen,
    iskambil falı açan
    ve tatlı ürpermeleri içinde
    ölümlü ihsasların
    aşk oyunlarıyla oyalanan
    zarif ruhlarını çürütecek rutubet
    ve rakik vicdanlarını
    suskun entellektüellerin

    ve yıkayacak o büyük yağmur,
    silip temizleyecek
    noktasına, virgülüne kadar,
    halkın belleğine balçıkla sıvadıkları
    bulanık satırlarını,
    görece lekelerini şöhretimin;
    o göçebe serazen güzeliyle yaşanan
    küçük, masum macerayla ilgili...

    bunları ben söylüyorum;
    en uzak yıldızlara,
    ziclere, atlaslara bakarak...
    ben, El Harizmi´nin gözde tilmizi,
    -öyle olduğu için de
    Bağdat´a tutunamayan,
    Roma´da anlaşılmayan,
    ve Bizans´ta, elli yaşında
    tam yıldızı parlayacakken
    adı ikon kırıcıya
    ve kart hovardaya çıkartılan-
    ben, yıldızbilimci, şair
    Harranlı Leon:

    ben, matematikçi, mimar, ressam;
    rum ateşinin mucidi;
    hendesede hace-i hacegân;
    yedi dilde konuşan,
    üçünde yazan-bozan;
    gizli ilimlerde,
    bahusuz maraz-ı kalpte
    ve inkisar-ı aşk ve muhabette uzman;
    diline hâzik hekim,
    eline mahir cerrah;
    tarid-i cin ve sihir,
    ilahiri ilahiri ilahir...

    .

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta