„ Tarlada izi olmayanin harmanda yüzü olmazmis „ diyen bilen ve görenlerin, derin duygusu düsüncesi hayali hissi hevesi saygisi sorumlulugu ve felsefesiyle, aklin ve vicdanin ybirlikte yoruldugu emek kaygi gayet caba ilgi sorgu ve yüzlesbilme dengesiyle ayarini dengesini ve dönüm dolasim kaynagini bulan gözlemlerin zaman- zemin baglantisinda yasayarak kazandigi hayati degerdeki cikarimlarla yeryüzü khikayesini ve insanligi özetleyen kutsal bagisiklik ve zenginlik düzenegidir; tarlada izi yoksa bir insanin kendini hic bir katkisi ve katilimcilik payini olmadigi hayattan hic bir dilek, hayal, hisse, talep hakki ve mutluluk ölcü birimi de yoktur.
Harmansiz, bostansiz ve bahcesiz kimyasallarin ilimi bilimi akademiyi sanati edebiyati sözü dili yaziyi akli vicdani aidiyet duygusunu duyarliligi kullanim tedavülünden cikaran magazin kültürü seviyesinde kullanisli ahmak üretme noktasinda popülerlestirerek soyan sömürenlere kiralik arac gerec niteligi gördügü ölüm kalim araligidir artik dünya cevre doga tabiat inanc itibar hayat toplum ve insanlik.
Bundan dolayidir ki üretmeden tüketmeyi özendiren her türlü sanayilesme veya endüstrilesmeler, hep tüketim bagimlisi kulluk kölelik özendiren etüt, birim, kurum,donanim, yapi, kuruus, pilan, program ve üniteleriyle icinde ONURLU YASAMA dersi coktan bütün yozlasmis kokusmuslugunu kimyasal tezgaha koyan ve gelir dagilimi adaletsizligi yüzünden ÖLÜMÜNÜ bile zar zor kurtaran ve sürekli satin alma gücünün sefil yoksul kaabaliklar artirimiyla cehennemin dibine düstügü piyasa pazarciliginin reklam ürünü halini almis gidadan barinmaya, barinmadan giyime her sey insanlarin birbrini yiyerek siddetli bozgunlara mekik sardigi sefaletinden mutluluk payi cikarma operasyonculugunu harcar tüketir kulluk köleligiyle kaniksadigi tautlasmalara bagisiklilik saglamis olan insanlik.
Bu yüzden fabrikasindan henüz yeni cikmis gibi aciya mahkum, sefalete kul, gerilime ve siddete meyilli sürekli artis egiliminin dikey derinlere kök saldigi cogalmalar, topragini toplumunu izini yolunu kisiligini ailesini kendini dünyasini yurdunu ülkesini ve insanligini BÜYÜK KOPUSLARLA yitirdigi sonsuz bitimsiz kayiplarda biraktigi sosyal siyasal ekonomik felsef ve kültürel erozyonlara agitli türkülerin fosil cigligini donatan bosluk, aidiyeti ve hayati olmayan corakliga mihenk tasi görür niteliktedir.
Ve bu yüzden dünya nüfusunun artisi oraninda ölümüne kontrolünü kaybetmis hizlarda yarisarak artis gösteren - cogalan mutsuzluklar nefretler catismalar doyumsuzluklar savaslar silahlasmalar hastaliklar artik tersine hayret uyandiracak derecede olagan siradandir. Cözümler yerine istikrarsizligin her türlü kendi haline terkedilmisligini kotaran kuran ve programlayan kiralik katil sürüleriye yürütülen isgaller ve vekalet savaslari, sefaleti yoksullugu gericiligi hurafeyi zavalliligi ezikligi zorlugu kayitsizligi kuskuyu karamsarligi tükenmisligi caresizligi ve her türlü labaratuarda hususi üretilmis artan sorunlarla beraber tipki yapay insann bütün akil fikir vicdan gibi her bir degerler toplamini ve bagisiklik sistemini cürüge cikarmis hastaliklara care bulmaya hic bir ilgisi alakasi olmayanlarca ve tam tersine bagimliligini hic bir zaman özgürlestiremeyecekleri kendilerine tüketim müsterisi görüp bilenlerin köken kaynaklari, insanlarin yasama hakkina cöküp cöreklenerek zaafiyetlerini kedine soygun sömürü sermayesinden kiskirtir kamcilar ve kendilerini güvenceye alirlar .
Bu sebepledir ki ÖZGÜRLÜK, insanin orda asla kendini dislanmamis kücümsenmemis horlanmamis yadirgamayan ve yabanci hissetmeyen ve hic bir haksiz hukuksuzluga ugramadigi degerler toplamina ait hissetmesidir. Hal böyle olunca soru anahtarinin her zor bela kapiyi actigi `kendine inanarak` ve hic kimsenin dangalagi sayilmayan sevgi bagiyla yasama sevincine odaklanmis mutluluk cikarimini kendi emek ve katilimciligiyla kazandigi, kazandigi deger birikim ve zenginliklari hayatinin vazgecilmezleri olarak koruyup koladigi cesaretin sayginlik degeri birimi ; karsilikli güven özgüven duygususun ilimle egitimle özdesmis gelismis ve zenginlesmis olmasiyla ilgili alakalidir.
Bütün deger, birikim, hüküm, yaptirim ve yetkilerin tek elde toplanmasi sosyal siyasal ekonomik ve kültürel hayatin liyakati bilgisi becerisi olmayan ve gösteriste israfta hukuksuzlukta kanun nizam devlet ve toplum tanimayan KEYFiYET HÜKMÜNE tikanip kaldigi yerde büyük yikimlara talanlara yagmalara tecavüzlere tahriklere tehditlere baskilara vurgunlara ve soygunlara ve sömürülere ugrayarak her gün ilgisi ve iletisimi birbirinden kopan yozlasmalara kayitsizliklara duyarsizliklara ayrismalara catismalara kutuplasmalara umursamazliklara ve cürümelere terk edilen topyekün toplumsal hayat felce ugrar ve sogumalar ve uzaklasmalar yasanir.
Esit yurttaslik bilinciyle kazanilmis ortak hayatin olumlu olumsuz bütün sorumluluklarini ve haklarini paylasmayi bir türlü KABULE YANASMAYAN bu kisir ve kesat döngüde hirs yaris kibir gösteris siddet gerilim bunalim cinnetinde birbirine üstünlük taslamakla bütün enerjisini harcayan toplumsal bozgun, tükenmisligin bütün kodlayici degersizlik sucluluk ve bosvermislik lümpenligiyle iyiye ve güzele dair hic bir mutluluk paydasi, özgüven duygusu ve özgürlük kazanimi doyumu yahut kivanci saglayip üretemez. Bu yüzden de tipki hastasini kendine bulunmaz labaratuar denegi ve sömürü sanayisinin kendiliginden gönüllü müsterisi sayip bilen SAGLIK ENDÜSTRiSi gibi, hayatin her can damarina sinmis sirayet etmis yagma ve yikim pazar piyasasinin güdümlü bagimli tüketicisi olarak kurgulanip programlanan insan kalabaliklarinin esaret gündemi, tükettikce bagimlilik artiran siddetle nefretle yozlasmayla gericilikle yobazlikla cinnetle zorbalikla hurafelerle beslenyen ve bütün onurlu yasam hassasiyetini kendinden tiksiniresine yabancilastiran yol kol yöntem dizi magazin ve reklam afyonlari damarlardan kiskancliga, kuskuya, endiseye, zulüme, ölüme, kindarliga, bagnazliga, hasetlige, fesatliga, hunamliga, korkuya, karanliga, fitneye , yalnizlasmaya, cehalete, bilgisizlige, liyakatsizlige, ayrismaya egilir, bozulur, yönelir azar kudurur ve sapkinlasir.
Sayginligi ve sürdürülebilirligi insanlik degerleriyle bir ve bütün olan Sosyolojik, Biyolojik, Ekolojik ve Dogal dengelerle örgütlü ekonomi siyaset hak hukuk dil kültür egitim üretim ulasim iletisim gibi hayati vazgecilmezleri sag salim devamlilikla saglayip donatan yasamsal ilkenin vazgecilmez kanunu kaidesi ve kurali, hic kuskusuz toplumuyla kazanilmis olan tüm zenginlikleri hic bir üstün seckin kollamaci kayirmaci torpilci ayricalikli üstün haydut harami imtiyazliligina tekelletirmeksizin onurda ahlakta vicdanda duyguda düsüncede tasada sevincte herkese ayni duyarliligi ve yükümlülügü pay eden GELiR DAGILIMI ESITLiGiNi ve esit YURTTASLIK BiLiNCiNi önceleyip önemseyen toplumsal kurumlasmanin emegin karsiligini gözeten dönüm dolasimdane kadar yürürlükte olduguyla ilgilidir.
Esit dagitilmamis ortak deger ve kazanclara emegi ve katkisi hic olmayanlarin cöküp cöreklendigi her carpik yapilasma ve dengesiz iliskilerde üst yapiya cökmüs cöreklenmis güruhun alttaki sefil muhtac yoksul ve yoksunluklarla can cekiserek her derdin ve sorunun yükünü tasiyan kalabaliklardan soydugu sömürdügü gasp ve talanda, dönen dolasan kisir ve kurak yasam döngüsündeki ölüm kefeninini yahut mezarligini dahi yüksek fiyat endeksiyle mutluluk cikarimlari olmayan hayat pahaliligina harcayacak ; üstte cökmüs cöreklenmislerin dünya toplum ve yasam gercekliginden kopup güc ihtisam ve gösteris zehirlenmelerine taptigi ve insanligi bitmis tikanmis piyasa ve pazardaki iflas kesin ve kacinilmazdir.
Yani elinde imkaninda varsa ancak, harcayacagin piyasa pazar , ürettigi kadar tüketen herkesin ortak faydasina, sevincine, kivancina, onuruna ve mutluluguna hic kimseyi ayricalikli seckin veya kücümser görmeksizin herkese ulasip eriysiyor ve hitap ediyorsa bu ugurda akil fikir vicdan emek yoran ilimin bilimin sanatin ekonominin ve edebiyatin önemi kiymeti ve gecerliligi vardir. Yoksa hayduta haramiye dönüyor ve dolasiyordur bütün hizmetini tekelci faydaciliga sunan cark ve devran.
Elektiriksiz hic bir seyin dönmedigi Edison`dan Arsimed`e Newton`dan Pascal`a, Voltair`den Dekart`a Hegel`e Kant`a…isiga, yola, yordama, düsünceye, dermana, careye, cözüme, kolayliga, iyilige, sagiliga, devaya, güvene, sefaya, huzura, mutluluga, özgürlüge, aydinliga yorulan emek ve kaygilar hep insanlik degeriyle bilgilendikce zenginligini artirip cogaltan; ve uykusuz düneksiz kalma pahasiyla bulunan akil fikir vicdan bilgi beceri liyakat ve sorumluluklarla donanmis dönüm dolasimlarin emek zahmetindendi. Cünkü yasamak, dayatmalarla sirketlesen zorunluluk degil, insanligin kendine emanet edilen en büyük kutsal mirasi; ortak kazanilan her seyi birlikte paylasarak huzur ve istikrarin saglanmasiysa, aski rehber bilenlerin bitmez tükenmezlik cevheriydi.
O yüzdendir ki yiten kaybolan ve bir daha asla yerine konulmayan ortak degerler icin yerel, mahalli, kimliklere yahut kücük ölcekli kavimere degil, akil fikir izan yol hak hukuk ahlak vicdan ve cümle YERLI YERiNDE olmayan her sey icin `burda ( almanlik italyanlik türklük rusluk degil ve dalinda aciyken incir zeyitin bostan ve yasam sofrasina doyumsuz her seyi yetistirmeyi sofrasinda tatlandiran mutlululara emeklere sorumluluklara ve cabalara dair `tarlada izi olanin harmanda yüzünün oldugu bütün emek caba gayret sorumluluk bilgi ve bercersiyle- INSANLIK tümden ölmüs denir.
Seyfi Karaca………..Aralik / 24
Aralik / 24
Kayıt Tarihi : 20.12.2024 16:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!