gözlerimde taşıdığımçıplak resimlerin utancı
kirpiklerimin kavuşmasına nasıl da gebeydi
hiç unutmam
çok erken öğrendim leyleğin hikayesini
hemen kovuldum
babaannemle gittiğim kadınlar hamamından
muskalı eşiklerden geçtim
eşiklerin sağ ayakla aşıldığı evlerden
nazara karşı dökülürken öğrendim kurşunu
cinayetler işledim oyuncak satan dükkanlarda
sapantaşım cebimdeydi
esas oğlanların esas kadınlara varmasıyla
biten romanları yazdım ve oynadım yeniden
boşuna aradım yaşanmış gerçek aşkları
sonu hep mutlulukla biten romanlarda
kendimi tutamadığım yerlerde
kendi kulaklarımı çekerek
kitap sayfalarına hınzırca girip
en gizli sevdalara çöpçatanlık yaptım
kiminde çivi ile çekiç oldum
kiminde yağmur ile toprak
darbelerle anıldı adım
çığlıklarla düştüm ormana
ceylanlar/eşkıya hüznüyle bağışlandı
büyüdüm ve rüzgara yürüyorum
uzaklarda asmin çağrısı
tedirginlik/incelmiş kayalar üstünde
ölüm celladıyla şakalaşıyor
ve sanki herşey kendisini eskiten bir şaka
sen ve senfonisi bütün gidişlerin
şakaklarda biriken yanlışların ağrısı
raylarına yabancılaşmış trenler/ve düdük sesleri
ki en çok uykuları bölendir
en çok yolculukları anımsatır
yanlış haritaların cinnet geçiren dağları
düşen çığlıklarla derinliğinden utanan uçurumlar
bir halk ve ölüm
göç yollarını değiştiren kuş sürüleri
yalnızlık ki/en çok şairlerle anılır
sanki her şey kendisini eskiten bir şaka
her şey kendisini eskiten bir şaka mı
su'ya düşen buz mu eskir su mu çoğalır
yaşadığımız kaç doğruyu kaç yanlışımız götürür
kendimi nasıl ihbar edebilirim
sağır kentlerin sahte seslerine/söyleyin
sevmekten suçlu olduğum belli değil mi
(yine şaka olsun diye/hiç girilmemeiş mağaraları
düşünüyorum/hiç çıkılmamış dağları/aklıma bakire
kadınlar geliyor/bakir delikanlılar/
bütün dağları aşk için yıkıyorum/taşıyor mağaralar)
buğulu camlara
ters soruişaretleri çiziyorum/anlayın beni
sesim rüzgarlara da sığmıyor
izimi bulun ve bitirin bu oyunu
oyuncaklarımı da kırın
sevmekten suçlu olduğum belli değil mi
delillerimi
fena halde susamış günlerin gülüşlerinde biriktirdim
su testisiyim inkar etmiyorum
bir kez daha kırabilirsiniz beni
su için
su için
su için
gözyaşları için/su için
Namık KuyumcuKayıt Tarihi : 24.6.2003 02:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
En çok bu kısmını beğendim:
su'ya düşen buz mu eskir su mu çoğalır
yaşadığımız kaç doğruyu kaç yanlışımız götürür
kendimi nasıl ihbar edebilirim
sağır kentlerin sahte seslerine/söyleyin
sevmekten suçlu olduğum belli değil mi
Tebrikler, günün şairi...
TÜM YORUMLAR (9)