Kısma dudaklarını seni seviyorum derken
Havasız kalabilir bir şehir,
Sıkma dişlerini adımı semaya seslenirken,
Can verebilir bir adam dilinin ucunda..
Retinasına kadar inmiş bir bebeği çıkarma gözünden,
Ve lütfen düşürme gözünden bir yaşı
Bir kent haritadan silinebilir,
Utanırım...
Sen nefes alırken boğazına takılabilir bir kaç insan
İstanbul karanlığa bürünebilir,
Martılara simit atamazsın
Korkma,sıkı giyin..
Ellerine susam değmesin,
Deniz ıslatmasın saçını
Okşamasın rüzgar tenini
Karışmasın nefesine, yosma bir yosunun kokusu
Kıskanırım..
Hangi şehrin çıkmaz sokağına verilmiştir ki adın?
Hangi yüzsüz bir gece de görülmüştür yüzün?
Kaç sokak lambasının intiharına şahit olmuştur gözün?
Bilmiyorum..
Tahmin edebiliyorum
Adın; hüzün..
Sokağın ortasında ölü bulunmuş bir kız çocuğu
Adı; kader...
Nam-ı değer; Sen...
Namussuz yüzü Ben...
Biz,
Farklı renkler de,
Aynı şekilde işlenmiş bir günahın iki yüzüydük..
Sen cennet
Ben cehennem
Ve,
Tek suçumuzdu; Sevmek..
Anne rahminden düşmüş bir bebek kadar temizdik,
Ta ki alnımıza,
Adımız yazılana kadar..
Kayıt Tarihi : 26.11.2011 13:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Havasız Gökyüzü

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!