Harikasın karanlık. Şiiri - Yorumlar

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Işıkları yakmıyorum
Karanlıkta takılıyorum
Karanlığın sessizliğini nasıl tarif edebilirim
Sessizlik işte, sessizlikte dinginleşirim

Aydınlıkla karanlık arasında çok şey var
Karanlıkta gizlenir birçok yaramazlıklar

Tamamını Oku
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş 19.03.2011 - 00:16

    Bu gizel şiirlerinizle bizi ihya ediyorsunuz kutlarım

    Cevap Yaz
  • Emrah Akkan
    Emrah Akkan 10.03.2011 - 20:51

    bir hayat felsefesinin şiire yansımış şekli. güzel düşünceler...
    tebrikler usta kalem.

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan 03.03.2011 - 16:24



    Tarafsızca okudum.Altı çizilebilecek çokça saptama vardı .
    Düşüncelerini yapmacıksız bir duruşla okurla paylaşmayı seviyor Sayın ÇOBAN.

    Sayfalarına geliş nedenim bu tutumundan da kaynaklanıyor.
    Başarı dileklerimle / Işıkla.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Eroğlu
    İbrahim Eroğlu 03.03.2011 - 14:35

    ini, mezhebi, Aleviliği siyasete alet etmeler konuşulabilir mi?
    Fuhuş, rüşvet, iltimas, riyakârlık tartışılabilir mi?
    Hangi kurum, kuruluşta, bunlar en çoktur diye sorulabilir mi?

    Toplumda herkes bilir, dini siyasete alet etmek kimlerin elinde
    Toplumda herkes bilir, rüşvet, iltimas, riyakârlık nerelerde
    Ama “çıplak krallar yaratılmış” eski hemşire fotoğrafları gibi birileri sus demekte
    ..
    kutlarım

    Cevap Yaz
  • Hasan Akgüç
    Hasan Akgüç 03.03.2011 - 12:55

    mehmet abi, güzel bir çalışma olmuş. tebrik ve teşekkürlerimle. kaleminiz,yüreğiniz daim olsun

    Cevap Yaz
  • Mustafa Halit Evcim
    Mustafa Halit Evcim 03.03.2011 - 12:23

    beğeniyle okudum, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum, listemdesiniz
    selamlarımla

    Cevap Yaz
  • Hasan Karahisar
    Hasan Karahisar 03.03.2011 - 10:06

    Bütün kirler gizlerdi, peru pak tertemiz ortalık

    cok dogru gecenin her turlu kotulugu gizledigi gibi degil mi usta kalem...saygilarimla

    Cevap Yaz
  • Ahmet Uçar
    Ahmet Uçar 03.03.2011 - 06:50

    Teşekkürler ve tebrikler..

    Hem dahi, ey bedbaht ehl-i dalâlet ve gaflet! '
    Gayr-i meşrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz
    azab çekmektir' kaidesi sırrınca, siz, fıtratınızdaki
    Cenâb-ı Hakkın zât ve sıfat ve esmâsına sarf edilecek
    muhabbet ve mârifet istidadını ve şükür ve ibâdât
    cihazâtını nefsinize ve dünyaya gayr-i meşrû bir
    sûrette sarf ettiğinizden, bilistihkak cezasını
    çekiyorsunuz. Çünkü, Cenâb-ı Hakka âit
    muhabbeti nefsinize verdiniz; mahbubunuz
    olan nefsinizin hadsiz belâsını çekiyorsunuz.
    Çünkü, hakiki bir rahatı, o mahbubunuza
    vermiyorsunuz. Hem onu, hakiki mahbub
    olan Kadîr-i Mutlaka tevekkül ile teslim
    etmiyorsunuz, dâimâ elem çekiyorsunuz.
    Hem, Cenâb-ı Hakkın esmâ ve sıfatına âit
    muhabbeti dünyaya verdiniz ve âsâr-ı san’atını
    âlemin esbâbına taksim ettiniz; belâsını
    çekiyorsunuz. Çünkü, o hadsiz mahbublarınızın
    bir kısmı size Allahaısmarladık demeyip, size
    arkasını çevirip, bırakıp gidiyor. Bir kısmı sizi
    hiç tanımıyor, tanısa da sizi sevmiyor, sevse de
    size bir fayda vermiyor; dâimâ hadsiz firâklardan
    ve ümitsiz dönmemek üzere zevâllerden azab
    çekiyorsunuz.

    İşte, ehl-i dalâletin saadet-i hayatiye ve tekemmülât-ı
    insaniye ve mehâsin-i medeniyet ve lezzet-i hürriyet dedikleri şeylerin içyüzleri ve mahiyetleri budur. Sefâhet ve
    sarhoşluk bir perdedir, muvakkaten hissettirmez.
    'Tuh onların aklına!' de. D E N İ L M İ Ş T İ R.

    Saygıyla selamlarımı sunarım..

    Bedri Tahir Adaklı

    Cevap Yaz
  • Tolga Sen
    Tolga Sen 03.03.2011 - 06:47

    Teşekkürler ve tebrikler..

    Hem dahi, ey bedbaht ehl-i dalâlet ve gaflet! '
    Gayr-i meşrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz
    azab çekmektir' kaidesi sırrınca, siz, fıtratınızdaki
    Cenâb-ı Hakkın zât ve sıfat ve esmâsına sarf edilecek
    muhabbet ve mârifet istidadını ve şükür ve ibâdât
    cihazâtını nefsinize ve dünyaya gayr-i meşrû bir
    sûrette sarf ettiğinizden, bilistihkak cezasını
    çekiyorsunuz. Çünkü, Cenâb-ı Hakka âit
    muhabbeti nefsinize verdiniz; mahbubunuz
    olan nefsinizin hadsiz belâsını çekiyorsunuz.
    Çünkü, hakiki bir rahatı, o mahbubunuza
    vermiyorsunuz. Hem onu, hakiki mahbub
    olan Kadîr-i Mutlaka tevekkül ile teslim
    etmiyorsunuz, dâimâ elem çekiyorsunuz.
    Hem, Cenâb-ı Hakkın esmâ ve sıfatına âit
    muhabbeti dünyaya verdiniz ve âsâr-ı san’atını
    âlemin esbâbına taksim ettiniz; belâsını
    çekiyorsunuz. Çünkü, o hadsiz mahbublarınızın
    bir kısmı size Allahaısmarladık demeyip, size
    arkasını çevirip, bırakıp gidiyor. Bir kısmı sizi
    hiç tanımıyor, tanısa da sizi sevmiyor, sevse de
    size bir fayda vermiyor; dâimâ hadsiz firâklardan
    ve ümitsiz dönmemek üzere zevâllerden azab
    çekiyorsunuz.

    İşte, ehl-i dalâletin saadet-i hayatiye ve tekemmülât-ı
    insaniye ve mehâsin-i medeniyet ve lezzet-i hürriyet dedikleri şeylerin içyüzleri ve mahiyetleri budur. Sefâhet ve
    sarhoşluk bir perdedir, muvakkaten hissettirmez.
    'Tuh onların aklına!' de. D E N İ L M İ T İ R.

    Saygıyla selamlarımı sunarım..

    Bedri Tahir Adaklı

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta