Işıkları yakmıyorum
Karanlıkta takılıyorum
Karanlığın sessizliğini nasıl tarif edebilirim
Sessizlik işte, sessizlikte dinginleşirim
Aydınlıkla karanlık arasında çok şey var
Karanlıkta gizlenir birçok yaramazlıklar
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu gizel şiirlerinizle bizi ihya ediyorsunuz kutlarım
bir hayat felsefesinin şiire yansımış şekli. güzel düşünceler...
tebrikler usta kalem.
Tarafsızca okudum.Altı çizilebilecek çokça saptama vardı .
Düşüncelerini yapmacıksız bir duruşla okurla paylaşmayı seviyor Sayın ÇOBAN.
Sayfalarına geliş nedenim bu tutumundan da kaynaklanıyor.
Başarı dileklerimle / Işıkla.
ini, mezhebi, Aleviliği siyasete alet etmeler konuşulabilir mi?
Fuhuş, rüşvet, iltimas, riyakârlık tartışılabilir mi?
Hangi kurum, kuruluşta, bunlar en çoktur diye sorulabilir mi?
Toplumda herkes bilir, dini siyasete alet etmek kimlerin elinde
Toplumda herkes bilir, rüşvet, iltimas, riyakârlık nerelerde
Ama “çıplak krallar yaratılmış” eski hemşire fotoğrafları gibi birileri sus demekte
..
kutlarım
mehmet abi, güzel bir çalışma olmuş. tebrik ve teşekkürlerimle. kaleminiz,yüreğiniz daim olsun
beğeniyle okudum, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum, listemdesiniz
selamlarımla
Bütün kirler gizlerdi, peru pak tertemiz ortalık
cok dogru gecenin her turlu kotulugu gizledigi gibi degil mi usta kalem...saygilarimla
Teşekkürler ve tebrikler..
Hem dahi, ey bedbaht ehl-i dalâlet ve gaflet! '
Gayr-i meşrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz
azab çekmektir' kaidesi sırrınca, siz, fıtratınızdaki
Cenâb-ı Hakkın zât ve sıfat ve esmâsına sarf edilecek
muhabbet ve mârifet istidadını ve şükür ve ibâdât
cihazâtını nefsinize ve dünyaya gayr-i meşrû bir
sûrette sarf ettiğinizden, bilistihkak cezasını
çekiyorsunuz. Çünkü, Cenâb-ı Hakka âit
muhabbeti nefsinize verdiniz; mahbubunuz
olan nefsinizin hadsiz belâsını çekiyorsunuz.
Çünkü, hakiki bir rahatı, o mahbubunuza
vermiyorsunuz. Hem onu, hakiki mahbub
olan Kadîr-i Mutlaka tevekkül ile teslim
etmiyorsunuz, dâimâ elem çekiyorsunuz.
Hem, Cenâb-ı Hakkın esmâ ve sıfatına âit
muhabbeti dünyaya verdiniz ve âsâr-ı san’atını
âlemin esbâbına taksim ettiniz; belâsını
çekiyorsunuz. Çünkü, o hadsiz mahbublarınızın
bir kısmı size Allahaısmarladık demeyip, size
arkasını çevirip, bırakıp gidiyor. Bir kısmı sizi
hiç tanımıyor, tanısa da sizi sevmiyor, sevse de
size bir fayda vermiyor; dâimâ hadsiz firâklardan
ve ümitsiz dönmemek üzere zevâllerden azab
çekiyorsunuz.
İşte, ehl-i dalâletin saadet-i hayatiye ve tekemmülât-ı
insaniye ve mehâsin-i medeniyet ve lezzet-i hürriyet dedikleri şeylerin içyüzleri ve mahiyetleri budur. Sefâhet ve
sarhoşluk bir perdedir, muvakkaten hissettirmez.
'Tuh onların aklına!' de. D E N İ L M İ Ş T İ R.
Saygıyla selamlarımı sunarım..
Bedri Tahir Adaklı
Teşekkürler ve tebrikler..
Hem dahi, ey bedbaht ehl-i dalâlet ve gaflet! '
Gayr-i meşrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz
azab çekmektir' kaidesi sırrınca, siz, fıtratınızdaki
Cenâb-ı Hakkın zât ve sıfat ve esmâsına sarf edilecek
muhabbet ve mârifet istidadını ve şükür ve ibâdât
cihazâtını nefsinize ve dünyaya gayr-i meşrû bir
sûrette sarf ettiğinizden, bilistihkak cezasını
çekiyorsunuz. Çünkü, Cenâb-ı Hakka âit
muhabbeti nefsinize verdiniz; mahbubunuz
olan nefsinizin hadsiz belâsını çekiyorsunuz.
Çünkü, hakiki bir rahatı, o mahbubunuza
vermiyorsunuz. Hem onu, hakiki mahbub
olan Kadîr-i Mutlaka tevekkül ile teslim
etmiyorsunuz, dâimâ elem çekiyorsunuz.
Hem, Cenâb-ı Hakkın esmâ ve sıfatına âit
muhabbeti dünyaya verdiniz ve âsâr-ı san’atını
âlemin esbâbına taksim ettiniz; belâsını
çekiyorsunuz. Çünkü, o hadsiz mahbublarınızın
bir kısmı size Allahaısmarladık demeyip, size
arkasını çevirip, bırakıp gidiyor. Bir kısmı sizi
hiç tanımıyor, tanısa da sizi sevmiyor, sevse de
size bir fayda vermiyor; dâimâ hadsiz firâklardan
ve ümitsiz dönmemek üzere zevâllerden azab
çekiyorsunuz.
İşte, ehl-i dalâletin saadet-i hayatiye ve tekemmülât-ı
insaniye ve mehâsin-i medeniyet ve lezzet-i hürriyet dedikleri şeylerin içyüzleri ve mahiyetleri budur. Sefâhet ve
sarhoşluk bir perdedir, muvakkaten hissettirmez.
'Tuh onların aklına!' de. D E N İ L M İ T İ R.
Saygıyla selamlarımı sunarım..
Bedri Tahir Adaklı
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta