Yitik aşkın çehresinde başlar harabelerin hikayesi
Taş duvarlardan dökülür hayatlar
Odun tavanda seslenir masallar
Mum aydınlığında söylenir türküler
Sevgiler harabelerin saflığında dinlendirilir.
Aydınlık mumun ömrü kadardır
Bir mumun ömrü kadar koca hikayeler yazılır
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bir hafta önce buraya bir kaç şiir ekliyor Erhan bey ve bu gün o bir kaç şiirden biri günün şiiri seçiliyor ne garip değil mi , yani şiir teşvik yasası çıkmış gibi , herhalde , sanatta şiir resim sanatı gibi en zorudur , şiire sözümüz asla olmaz ancak , sanat adına çok ilgin çok, bir uygulama olduğunu söylemek zorundayım , site sizin ,şiir sizin ancak sanat asla sizin değil , uygulamayı kınıyorum
Danişmentler, alimler medresede bulduyse
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu
Der Yunus Emre . Yine Erzurumlu İbrahim Hakkı şöyle der bir beyitte
Harabat ehlini hor görme Zakir,
Defineye malik viraneler var.
Harabe , Harabe şiirde ezilenler veya kendilerini hiçliğe adayanlar tasavvufta ise Zühd ehli yani dünya ve dünyalığa önem vermeyenler için kullanılır
Şiir bu sembolü biraz modernize etmiş ve harabe olarak bir sınıf kitle veya etnisiteye teşmil etmiş olabilir
Bu yönüyle oldukça kapalı bir imâ ve göndermeye sahip
Teşbih merkezli şiirlerde teşbihin ne olduğuna bir nebze vakıf olmak gerek. Harebeden kasıt nedir iyi tahlil etmek gerekiyor şiirin anlama dair sırrı orada. Şekil ve kafiyede ögesinden yoksun olunca şiir anlam daha bir önem arz ediyor. Şairin zihnine girmek zor pek tabi şiir kötü diyemem asla ama bana tam manası ile de nüfüz edemedi açıkcası. Diğer şiirlerine bakmak lazım şairin. selam ve dua ile.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta