Düşkün-i âfâk-ı mağmûm, bî-şühûdet âb-ı dûd olur,
Yâd-ı nîr-i hüzn ü râh-ı hicrân arş-ı şâd olur.
Derd-i hüzünle dolmuş cân, perîşân-ı zâr olur,
Girift-i gurbet bağrı, mihnet çekse dâd olur.
Leylâhâ-yı lâl-i hicrân, hîç-i kûh-i nâdûn olur,
Gerd-i gurbet rûh-u cân, zulmetle mâlik-i hâd olur.
Ezâ-yı hâb-ı cefâyı zâr, dîde-i hâr-ı cefâdır,
Zülf-i hâr-ı hicrânı, âteş-i dûz-i vâd olur.
Cân-ı mağmûm-i hicrân, aşk-ı gamda feryâd olur,
Sâkî-i gam-ı hicrân, nâz ile döker mey-i vâd olur.
Ürme-i hicrân-ı şebnem, perîşân-ı kûh-ı hâd olur,
Hâr-ı hicrân rûzgârı, gülşen-i hûr-ı râd olur.
Kayıt Tarihi : 10.2.2024 01:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
. **Lügat:** - Âfâk: Gökyüzü, ufuklar. - Mağmûm: Üzgün, hüzünlü. - Bî-şühûdet: Tanıklık olmadan, şahit olmaksızın. - Âb-ı dûd: Dumanlı su. - Yâd-ı nîr-i: Sevinç tahtı. - Hüzün: Derin üzüntü, keder. - Râh-ı hicrân: Ayrılık rüzgarı. - Perîşân: Sıkıntı içinde, dertli. - Zâr: Zar, sıkıntı. - Girift: Dolambaçlı, karmaşık. - Gurbet: Yabancı ülke, uzaklık. - Mihnet: Zorluk, sıkıntı. - Dâd: Çare, şifa. - Leylâhâ-yı lâl-i hicrân: Ayrılık ateşiyle yanmış gece. - Hîç-i kûh-i nâdûn: Bilinmeyen dağların gölgesi. - Gerd: Bahçe, meyve bahçesi. - Rûh-u cân: Ruh ve can. - Zulmet: Karanlık, karanlık. - Mâlik-i hâd: Sınırın sahibi. - Ezâ: Yara, acı. - Hâb-ı cefâ: Acı sancısı, acı çekmek. - Dîde-i hâr: Yanık göz. - Cefâd: Acı çekme, ızdırap. - Zülf-i hâr: Saç örgüsü. - Âteş-i dûz: Duman ateşi. - Cân-ı mağmûm-i hicrân: Ayrılıkla dolmuş can. - Feryâd: Feryat etmek, inlemek. - Sâkî: Meyhane ustası, içki sunan. - Nâz: Nazlılık, naz yapma. - Ürme-i hicrân: Ayrılık bulutu. - Şebnem: Çiğ, nem. - Hâr-ı hicrân: Ayrılık rüzgarı. - Gülşen: Gül bahçesi. - Hûr: Hour, cennet nimeti. - Râd: Dalgalar.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!