Tutmayalı bir dost eli,
Görmeyeli bir dost yüzü,
Kaç yıl oldu,
Kimbilir.
Eski dostlar bile
Vefasız.
Vefa ise,
İstanbul'da bir semt
Sadece.
Meşelerim nerede benim,
Ya, kafakarış oynadığım
Arkadaşlarım.
Pamuk helva nerede,
Nerede elma şekerim.
Balonlarım ne zaman uçtu.
Peki ya,
Hayallerimize ne oldu!
Nereden çıktı bu diziler,
Nerede karakter oyuncuları.
Kim ne kazandı?
Ben ne zaman kazanacağım?
Kim kiminle ne yaptı?
Ve işte hazin son!
Yaşam dediğin şu uzun yol,
Küçücük kutuya hapsoldu.
(14.07.2008)
(00.30)
Kayıt Tarihi : 16.7.2008 17:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Bu şiirin hikayesi, günümüzün teranesi.
![Faruk İlerialkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/07/16/hapsolan-yasamlar.jpg)
Şu dünyanın telaşından
Yürek kanar dalaşından
Sevmeye vaktin kalmamış
Hep işin aşkın başından
Korkuya teslim düşlerin
Yarım ağız gülüşlerin
Ağlamayı unutmuşsun
Kurumuş mu gözyaşların
Öylesine bakar gözün
Nerde gül devşiren özün
Kim netti neyledi sana
Sanırsın sustalı sözün
Dünün masalına kanıp
Yalan ateşinde yanıp
Dolanıp da durma öyle
Ezberleri gerçek sanıp
Yıkıp korkunun bendini
Dün geçti yaşa şimdini
Gel sevdanı azat eyle
Kurtar kendinden kendini
Mahmut NAZİK 29 08 2008 Mersin
Yüreğine Sağlık
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (14)