Dışardayım,özgürüm artık.
Bir Karınca sabrıyla deldik,
yerin altını,duvarları.
Özgürlüğe taşıdı sevda rüzgarları
Ne kadar güzel parlıyormuş Güneş
uçsuz bucaksız gökyüzü.
Hep beş metre karelik havalandırmadan bakınca
unutuyor insan gökyüzünün uçsuz bucaksızlığını,
bulutların,kuşların ve rüzgarın,
o güzel dansını.
Dostlara sordum seni,
o kasırga da senin de öldüğünü söylediler.
Bilmiyorum günlerce mi,saatlerce mi,dakikalarca mı
bir noktaya takıldı gözlerim.
Bir Seyler koptu sandım benden
kerpetenlerle liğme liğme edildi sanki gövdem.
Hani Yakamozlar takacaktım saçlarına
hani saçlarını okşayarak şiirler okuyacaktım sana
hani yıldızlardan taçlar yapacaktım başına
hani bekleyecektin beni
hani ölmeyecektin.
Neye yarar şimdi
bir yarım şiir,
kanatsız bir Kuş,
yağmursuz Bulut,
prangalı Hürriyet gibi
hasretinin gölgesinde özgürlük.
Ulaşmayacağını bile bile
bu adressiz mektubu yazdım sana.
Öper gibi deryaları yüreğime taşıyan gözlerinden,
öpüp kokladım.
Sonra bir şişeye koyup,
kapatıp ağzını sıkıca
savurdum yokluğuna.
Nasıl olsa bu gidişle uzun sürmez,
bende gelirim yanına.
Kayıt Tarihi : 12.2.2006 16:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)