sabahları sana vereyim,
geceleri biriktiririm ben.
kırpıp kırpıp sabah yaparım,
tanrıyla aramız açık zaten,
ben de sana taparım.
Rüzgâr estiğinde bile atalarımın sesi gelir içimden.
Bozkırdan doğmuşum, göğe aitim, toprağa kök salmışım.
Adımı taşlara kazıdılar, ben sustum, taş konuştu.
Soyumun yankısı hâlâ yıldırımların içinde çağırır beni.
Bir gün Türk uyanırsa, ne saray kalır ne taht.
Yıkılır taş duvarlar, çürür taçlar, kül olur saltanat.
Bozkırın oğlu kalkar yerinden, gözünde öfke, dilinde hak.
Tanrılar bile saklanır o an, çünkü hüküm artık Türk'e hak
Bir rüya gibi geçti gençliğimiz;
ellerimizde yara, dilimizde dua kaldı.
Sabah yola çıktık
ama yol, çoktan bizsiz geçilmişti




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!