ne kırmızı gül ne beyaz gül versen de
ne mor menekşe en çok yasemen severim ben
yüregimde ki kırık camlar gibi tuz buz olmuş
artık yapışmaz tutkallarında faydası olmaz
olsa da istemem
ölümü bekler oldum ben artık
ne senden ne dünyamdan beklentim kalmadı
sahte yüzlerden yalanlar riyakarlardan
dünyamdan hiç umudum kalmadı
şimdi sarı pembe mor gülleri dersen
benim için onlar deve dikeni artık
hele hele yasemen mor menekşeler
ben kendim toplarım koklarım
içime çekerim kokusunu
kendi gönül bahçemle baş başayım
dünyam onlarla birde ölümü sonsuzluga
gnlümde beklentilerim hiç kaldı hiçhiç
duygularımı yazmak geldi içimden aglamak geldi içimden
aglamak geliyor içimden anam anam aglamak
bahar geldi limonlar tomurcuk açtı anamm anam ahh ahh
pembe kayısılar çiçek açtı aglamak geliyor içimden
duygularım rüyalarım karışık anam anam ah ah
bembeyaz bir sayfa aç gönlüne gönül
sen kendine bir dünya kur mutluluk sende
mutlu olacak okadar güzellikler varki bu dünyada samimi sıcak
yalancı baharlardan fayda yok bahara bir günlük
gerçek bahar ömürlüktür gönlündeki gerçek bahar hergün çiçek açar
yalancı bahara el salla güle güle el salla
umurumda mısın dünya ben beni
bitirdim umurumda mısın umurumda mısın
yok senden zalimi yok zalimi
esas dünya bana gerek gerek
iblislerden beni uzak eyle uzak
bana esas dünya ver Allah"ım
biz istedikmi sen verirsin sen verensin
bizleri bu yalan riyakarlardan uzak eyle uzak
hanım gemiciüzel
içinde acıyla inceden ince bıçak batar sanki
sessizce içini paralayan geceni gündüz eden
dinledigin türkülerde şarkılarda okudugun şiirlerde
içini bir hoş eden bir an aklından çıkmayan
beynine kurt girmişcesine yer seni bitirir
bir türlü silinmez gözlerinin ferinden
yagmurlarda sevdalanmak bir başka
sevdigim hayalini düşünmek bir başka
yagmuru sessizce seyretmek bir başka
aşkını sevdanı hayal etmek bir başka
yagmurlarda aglıyor sevdalısına bir başka
tolu yagdırıyor gökten hışımla bir başka
ben ne sevmeye layık nede sevilmeye
aha geldim aha gidiyorum bire yalan dünya
sevilmeye sen layık görmedin beni
ben ne yaşadım ne öldüm anlamadım
bire yalan kahbe dünya hiç bir şeyinde
gözüm yoktur bilesin kahbe felek
ben gülüme gül demem güller çabuk solar
ben canıma can demem can benim caanım yakar
ben canoma sensizim demem desem yüregimi
kor alevlerde ateşlerde yakar alevv alevv
ben zaten kül olmuşum becan
dost bir sen kalmıştın beyhude geçen
ömrümde canım yakmayan yaktın
ömrümü günümü canımı yaktın
küstürdün gönül bagımı baharımı
daglar bayırlarda açmaz çiçeklerim
açmaz papatya lalerim menekşelerim
daglarım ikiye ayırdın un ufak toz gibi
kaya parçaları toz duman
gibi küstürdün barışamam
daha daha kaç yüregi üzdün de toz duman ettin
cam cam parçaları gibi un ufak edeceksin
kaç pare pare edeceksin usta üstaadım
dost dost kırma nazik gönülleri kırma uslan uslan uslan artık üstat
hanım gemici üzel
17 şubat 0212
gelme artık istemem istemem ne senine seninne
kara sevdanı yere batsın en güzel aşkını sevgin
kan katranı sevgin batsın aşkın
bende aşkın kalmadı eseri kalmadı
dilerim yüregindeki közler sönmesin
çektiğim çileler kader midir bilinmez?
alnıma yazılmış ne yapsam silinmez
sanmayın ki dostlar yaşarken ölünmez
bu devran böyle döner durur
içimdeki ateş yanar söner durur.... selamlar
çektiğim çileler kader midir bilinmez?
alnıma yazılmış ne yapsam silinmez
sanmayın ki dostlar yaşarken ölünmez
bu devran böyle döner durur
içimdeki ateş yanar söner durur....
hanım dünya senin gözüde olsaydı
herkes çok mutlu olurdu