Bilmem ki kaç modeldi Bedford marka bir kamyondu
ne üstünde çadırı ne de tutunacak istinat duvarı vardı
her sabah erkenden yola çıkılır, öbeklenirdi insanlar
belli noktalarda erkekli-kızlı kamyonu beklerlerdi…
yollar soğuk, yollar ıssız ve yaşam biçimi olsa da acımasız
güller açardı yanaklarda, başlarda al yazmalar ayaklarda kara çizmeler
ve kat kat çoraplar. Ay ışığı fenerleriydi, yollarını buldukları
arada bir sebepti irkilmelerine kurt ve çakal ulumaları…
zordu yaşam anlayacağınız, onların mücadelesi daha doğmadan başlar
anaları da bilmez ehli-keyif nedir, yerilmezdi aşlar, erik istemezdi canlar
naz da edemezlerdi erlerine, görevleriydi her yükü taşımak
karnı sıpadan, sırtı da sopadan mahrum edilmezdi büyük lütufdu yani…
Ya babalar; babalarımız…!
filtreli sigaralardı en büyük lüksleri, kıymazlardı ya içmeye
tabakalara doldururlardı Tekel fabrikalarında paketlenmiş tütünleri
birde kendi emekleriyle ve jandarmadan gizli yetiştirdikleri kaçakları
sararlardı üzeri Arap harfleriyle yazılı kâğıtlara, dumanı derseniz
vapurları kıskandırır yoğunlukta...
Kimi beyinden yoksunların yaktıkları ormanlar sil baştan dikilecektir de
her birine zimmetlidir eşek yüküne eş çam fidanlarıyla dolu tahta sandıklar
bir düzen içinde, özenle ekerler fidanları, orman ve yeşille büyüdüklerinden
fazla cazip değildir ya, okul masraflarına bir nebze olsun katkıları…
Orman idaresinden alacakları üç beş kuruş
çok paradır aslında yokluk içinde olanlara
düşerler yollara yarı uykulu ay ayazında
ırgattır onlar, köylüdür, bilirsiniz işte
hani milletin efendisi olanlar demişti ya Ulu önder Mustafa Kemal…
İşte onlar....! ! !
29.01.2010
Hatice AkKayıt Tarihi : 29.7.2015 23:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ötekiler yıkar biz yaparız, Bin kez yaksalar, Birmilyon kez yaparız. Gene yemyeşil yaparız bu memleketi. Bu memleket bizim, memleket biziz....
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!