seni
soğuk ve sisli
sessiz ve bensiz gecelerin
ayazında bıraktığım gün
süzüldün
üzüldün düşmüşçesine yürekten
bir yaprak gibi
kırılgan nahiv
ve koparılmış gibi dalından
hazan oldun
soldun
saçların boranlarda
şimdi kızıl saçların
isyanını duyuyorum
içindeki açların
biliyorum şimdi senin
nefeslerin daralır
daralırda yanarsın
al olur yanaklarında
gelincik çiçekleri
baharını taşıdığın
o gül yüzünde
aşkımızın gülleri tazelenir
ellerin
çaresiz ellerin
uzanır da tutamaz ellerimi
yüreğin damla damla
yüreğime akıyor
süt buğusu gözlerinden
hani ağlamak yoktu
üzülmeyecektin
toroslar göğsümüzden akıp
mavi Akdeniz gibi
dalgalanmayacak mıydı
içimizde
içimizde büyüttüğümüz
sevgimiz için
ayrılıklar ümidi
özlemler aşkımızı
yeşertmeyecek miydi
öyleyse neden
yavrusunu sele vermiş
bir ceylan gibi
titrek sesin
sözlerin ilmek ilmek
boğazımda düğümlenir
kaderimiz
uzaklara itilmek
ne acıdır ahh
üzgün olduğunu bilmek
06.10.02
İsrafil HancıKayıt Tarihi : 24.10.2005 23:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her okuduğum şiirde kendimi arıyorum
Son zamanlarda...
Bizi arıyorum her sayfada
Kendimi buluyorum hüzünlerde
Ağlayan kalemler beni yazmış
Senin saklandığın mısralar nerelerde
Yoksun bulamıyorum
Kimse seni yazmıyor sanki,
Sanki sen hiç üzülmemişsin gibi...Miyase
Yüreğinize sağlık.
Saygılar.
TÜM YORUMLAR (2)