hani; çorak toprağıma düştün,
filizlendin, uç verdin ya,
aklımda, fikrimdesin ya,
canıma; nefes oldun ya,
işte şimdi; korkusuzca dimdik,
sırat köprüsünden de geçerim ben...
benim korkum; bu sevda yolunda düşmek,
düştüğümde dert ettiğim, tedirginliğim;
dizlerimin kanaması da değil ay parem...
ben çocukluğumda inan;
hiç ağlamadım tenimin acısına,
yerden tutup kaldıran da olmadı hiç...
işte bu yüzden ay parem;
yüreğimin kanamasıdır hep korktuğum,
gönül yaralarımdır acıyan
ve beni ağlatan...
şimdi de bakmıyorum
bedenimin sancılarına,
ilgilenmiyorum ne kabimle ne de ciğerimle,
ama içimde bir yer var ki ağrıyan;
ne söz geçiyor ona, ne de derman buluyor,
öyle insafsız, öyle beter işte...
ama şimdi, sen ömrüme şifa gibi;
geldin, misafir oldun, ışık oldun ya karanlığıma
aydınlanıyor zifiri soysuz gecelerim...
döktüğüm yüzüm gülüyor artık,
dağılıyor şimdi gönlümün kara bulutları,
kaybolmuş yıllarıma; ay ferman yazıyor...
Kayıt Tarihi : 2.9.2018 13:35:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tanju Çubukçu](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/09/02/hani-445.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!