Hani göz görmeyince gönül katlanırdı yokluğuna?
Hani her kayıp bir kazanç sayılırdı?
Düşünüyorum da duvarlara mutlu insan figürleri çizdiğim günleri
Oysa şimdilerde mutluluğun tadını unuttum ben.
Ağlamak zayıflıkmış, yenilmekmiş hayata,
Peki hangi merhem çare yürekte kanayan yaraya?
Hani her gecenin sabahı vardı?
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
hayat budur işte, bizden öncekilerin tesellileri ile tutununmaya çalışırken, çoğu zamanda; bizden öncekilerin tavsiyelerinin aslında pek de (Bizim için) tutmadığını görürüz....
duygularınız için tebrikler efendim....
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta