Hangisi Gerçek, Hangisi Gerçekdışı?

Hangisi gerçek, hangisi gerçekdışı?..
Mutluluk mu, acı mı?
Herşeyin sahtesini yapmışlar.
Mutluluğun da, acının da.
Aşk, gerçek olsa biter mi?
Belki de sahte.
Dertler de sigara gibi,
Yanıp tütüyor ve bitiyor işte.
Savruluyor külleri.
Zaman geçip gidiyor, su gibi akıp,
Ne kadar yıkasa da ömrümüzü,
Ruhumuzda izler bırakıp.
Harcanıyor ömür, gözyaşı ve para.
Savruluyor rüzgarda yaprakları güllerin.
Delik demek ki şu ceketin cebi.
Sabır gerçek olsa çatlar mıydı sabır taşı?., demek ki sahte.
Siliniyor binbir zahmetle yazdığın o yazı.
Bir yağmurda akıyor kağıttaki mürekkebi.
Mutluluğun da, acının da.

Ruh mu gerçek, et mi?
Dünya mı baki, ahıret mi?
Rüya mı şu gördüğümüz şey, yoksa uyanınca mı görmüştük o rüyayı?
Peki görünmeyene inanmaksa gerçeklik,
Tünelin sonundaki ışığa,
O halde Tanrı demek, umut demek mi?
Nerede bulunur cennete açılan o kapı?
Sonunda soluyorsa bütün renkler,
Siyah mı gerçek, kırmızı mı yoksa ak mı?
Ölüm mü gerçek yoksa yaşamak mı?

Bir dünya ki çöpü dağları aşmış, kiri denizlerden taşmış,
Bütün siyahları elimize yüzümüze bulaşmış.
Öyle bir an gelmiş, sönmüş sanki gözlerimizin feri.
Yalanlarımız gerçeğe bulaşmış.
Dışlanmış emek ve alın teri.
Bir dünya ki muhtacız etine, ekmeğine, tuzuna.
Lakin hazır yemeye alışmışız.
Doluşmuşuz bir balıkçının havuzuna.
Avlanmış balıklar gibi, aynı akvaryumda içinde buluşmuşuz.

Hangisi gerçek, hangisi gerçekdışı?
Dün mü gerçek, bugün mü, yoksa yarın mı?
Bir kutunun içine hapsetmişler zamanı.
Zaptetmişler güneşi ve ayı.
Yasaklamışlar vaktinden önce bize,
Ölmeyi ve yaşamayı.