Hanginiz öldü benim kadar?
Ya da yaşadı, ne farkeder.
Güldüm, hemde çok.
Ona, buna, size, bana, herşeye
Ağladım da.
Silemedim göz yaşımı, kurudu kaldı orda.
Gülümsememin tam kenarında.
Hani o iki dudağın buluştuğu en kör nokta
Çıkmaz sokağın başı hani
O samanlığı ateşe vermeden az önce
Ellerim ısınmanın derdinde
Gece ayazına inat
Tam orda, orda işte
İki dudağın buluşamadığı o kör noktada
Kurudu kaldı işte.
Hesap soramadım,
Sorulacak bir şey bırakmamışlardı bana çünkü.
Hanginiz sustu benim kadar?
Ya da konuştu, ne farkeder.
Konuştum,
Kimsenin duyamayacağı kadar kısık bir sesle
Kendimle,
O da duymadı.
Duysaydı böyle olmazdı sonu kendimin.
Yazdım.
Kaldırıp attım sonra kendimi bir kenara.
Kapağını bile kaldırmadım bir daha.
Dönüp bakmadım bile kelimelerin suratına.
Kızdılar bana.
Hanginiz kızdı bana, benim kadar?
Hanginiz sövdü arkamdan, yazdıklarım kadar?
Kim ki ' ben' der, çıkarsa bir adım öne.
Boynum kıldan ince.
Dünden razıyım ellerinizden
İçmeye.
O zehri, ince belli bardaktan
Açık ve bol şekerli.
Ama,
Hanginiz düştü benim kadar yüksekten?
Ya da alçaktan, ne fark eder.
Düştüm, hemde çok.
Alçaklarıda gördüm yani
Ama
Hanginiz uğradı ihanete benim kadar?
Hanginiz?
Kayıt Tarihi : 1.2.2010 01:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!