yine gün kavuşuyor sensiz
öfkemi hapsedip göğüs kafesime
ve dudaklarıma suskunluğumu
kurşuni sessizliğe fısıldıyorum adını
içimdeki hazanda vuruldu baharlarım
vakitsiz karlar vuruyor sen yamacıma
acımasız ayazlarda donuyor ellerim..
kaç mevsim bu sensizliğin çürüttüğü
kaç kurşuni gökyüzü üzerime devrilen
üzerime örttüğün karanlık
ısıtmıyor çelimsiz bedenimi
içimde bin bir soruyla
elimde kırılan aynalara soruyorum seni
söyle yar! ...
yüzüme çarpan hangi mevsimdesin? ..
şimdi zaman dizlerini dövüyor gecenin
notası kurşunlanmış
yaralı ezgiler geliyor uzaktan
vuruyor karanlığı en tenha yerinden
yetmiyor kelimeler
paslı birer hançer oluyor dilimde
sarhoş bir geceden kalma satırlar giriyor birbirine
ve sessiz..
ve sensiz bir ağıtla kan ağlıyor şiirlerim...
nasıl da yağıyor yağmur
önüm karanlık arkam gece
bu bitmeyen gecelerde yanarım
birazdan ezan sesleri yükselir saba makamından
ilişir içimdeki hüzzam yaralarıma
susar deniz
söner sokak lambaları
yıldızlar dökülür yalnız kaldırımlara
ve ben gecenin ihanet kokan yalnızlıklarında
yol ararım düşlediğim aydınlık şafaklara...
02.05.2006
Seval KemertaşKayıt Tarihi : 2.5.2006 14:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)