Seni çok severdim
Kıyamaz, avuçlarımla beslerdim
Aşkla sarıp sarmalardım
Üstümüzden geçen bulutlara şiirlerimizi asardım
Sense yüreğime yağardın
Kendini Tanı Sen
Hayatın boyunca birçok kitap okursun,
Birçok insanla tanışırsın,
Her dinlediğin kişiler ve kitaplarda,
Anlarsın ki, sana kendini anlatır
Seni gördüğüm gün bedenim uyuştu
Bir bakışın vardı, beni benden alıp götüren
Bir tenin vardı, beni kendimden geçiren
Bir gülüşün vardı, dünyamı cennete çeviren
Güneşi batıdan doğduran, dünya hayatıma son veren
Kerevetine Çık
Gökten bir kor yuvarlandı yüreğimin tam ortasına
Ne özlemin kokusu vardı, ne de bir hicran vadediyordu
Sadece vuslatın habercisiydi, papatya kokuyordu
Kalbimin ritmi, ahengi bozuldu adeta
Keşkeler
Keşkeler iç geçirişlerimizdir, içimizde kalan ahlarımızdır
Keşkeler hatalarımızdır, yokluklarımızdır
Keşkeler zamanında yapamadıklarımızdır
Keşkeler Dolusu Yarınlarına
İstemiyorum artık, olmasın sabah
Işımasın kapkaranlık odam
Sen ki, gün batımıyla odamı gölgeleyen
Sen ki, beni benden alan
Kim Bilir
Kim bilir, mümkündür belki de
Huzur içinde
Şevkatli kollarında
Uyanmak bir sabaha
Kim Bilir
Kıskandı dalda oturan kuş
Döndüm sana, yüzün ışık saçmış
Göğe baktım, bulutlar kaybolmuş
Yüreğimse adını aşk koymuş
Kimsesiz Eskimişlik
Beyhude geçiyor ömrüm
Ah, uykumu bölen o hancer yarası
Gece ise kızıl pelerinini giyiniyor
Oturuyor yanıbaşıma, dertleşmek istiyor
Kırmızı Şarkımızı
Sızlayan kalplerin şerefine
Bir kadeh kırmızı...
Neredeyiz biz?
Yine yeniden göndereceğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!