Hamza’nın Tembihleri
II.
akşamın bu saati sigara serinliği
duman telkari işliyor bıyıkları altın sarısı
alnını dayadı hamza bilinmez bir bakışla
zordiye ağrısı, kemik sızısı, acıya leke kondurmaz yazısı
günü uçarı vakitlerden koparan arsızlığa
hani bir bakış, aniden ve kati çarpış
çırpınan delikanlının çığlıkları
kapı gıcırtıları, cuma salası, sehersiz yüzünü yumadı
olmadı hamza gibisi derin bakraçlarda
konumuz aşk, hamza’nın diğer adı
somunu bölse aşk hamza, çocuğa kızsa aşk
küfesinin ipi aşk, bereket versin abi aşk
eyvallah hanım aşk, alın teri aşk, şadırvanda abdest aşk
hava buz kesildi menkıbesiz gülüşlerden
her birinin dibacesi bir gün öncesinden
hava bültenlerinden yılgın ağaçların gölgesinden
uzansa yatsa bir öğlen rüya görse adı aşk
aslan uykuya dalar ve unutur yarasını
hamza’m dinlenmez bilir yarın sabahı
dilinde namsız bir köçeğin uzun havası
derin timur bakışında hiçbir suç beni sana eğlemez yarim
var git yoluna bu baş dönmesi maziden hatıradır değme
yolüstü gülme, nadiren göreyim ben sevdanın bakışını
sır kalsın aynamda, sır kalsın gülüşün
seyreyle alemi usanmadan bende gönlümün saklısı ol yarim
bilmez ki hasır altı işler alem
kaldırımdaki iniltileri izler gözleri, bazen tükrük bazen sigara izmariti
golgotha’ya gider gibi sırtlar yükünü hamza
çiziklerinden kan içer günün anlam ve önemi
-hamza’nın biri birgün hengâmeden
koparır dişlerini yadsımaz eti budağı
ve uzanır gerinir can verir yarasız uykularda
Yunus Emre Altuntaş
Kayıt Tarihi : 29.4.2018 23:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!