Yıkılacaktır elbet bir gün duvarlar,
Sönecektir ateşi inançsızın,
Ve ateşler içinde yanan bir can,
Bürünecektir örtüsünü hakikatın.
Yıkanacaktır elbet bir gün kirli kafalar,
Uçmasını unutmuş kuşlar,
Avlanamaz olmuş aslanlar,
Gamlı gariban, sefil kedi,
Kanlı bir gözyaşı ve uyuşuk sinekler...
Nefret biriktirmiş tembel köpekler,
Oturupta ne güzel muhabbete dalmıştık,
Şundan bundan konuşup latifeler yapmıştık,
Birkaç defa güneşten kaçıp, yağmurda ıslanmıştık
Gider misin ey gönül, bırakıp gider misin!
Sessiz sessiz bakışıp tebessümler etmiştik,
Ayşe'nin yüreğine Mustafa düşmüş,
Kor kor alevlerle nice yollar yürümüş,
Duman duman gözlerine hasret üşüşmüş,
Aman aman, sevdasına bürünmüşte bürünmüş.
Yalnızlık harcın değil inan Mustafa,
İçinde Aşk ateşinin
Yanmadıkça pişmez insan
Pişmedikçe çiğ bir etin
Ötesine geçmez insan
Aşk hayatın can suyudur
Sanma sakın sadıkane bir dosttur Arz,
Tarlasıdır ahiretin, gelip geçici bir tarz,
Doğarsa güneş gibi kalbine yüce ikaz,
Mezarını kendi ellerinle huşu içinde kaz.
Şanlı bir faniliktir almış başın gidiyor,
Ne iman var ne de korku,
Korkulacak son geliyor...
Muhabbette yoksa Allah selamı,
Kalbine akmadıysa aşkın pınarı,
Tutmadıysan bir alimin eli ayağı,
Sevilmeyi unut, sevmekten vazgeç.
Kırdım huysuz kanatlarımı yüreğimin
Artık uçmak yasak bana
Özgürlüğünü bile yaşayamadım sevginin
Kahrolmak müstahak bana
Şüphe ve vehim
Arkasından ihanet
Kırdım huysuz kanatlarımı yüreğimin
Artık uçmak yasak bana
Özgürlüğünü bile yaşayamadım sevginin
Kahrolmak müstahak bana
Şüphe ve vehim
Arkasından ihanet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!