Bir masal şehrisin sen İstanbul
Büyülü bir davetkar doyumsuz güzelliğin
Narin bir çiçek,köklü bir çınarsın koca şehir
Heybetin büyük bir korkudur yüreğimde
Korkum kadarda büyük sevgim
Aşığım sana, güzel İstanbul
Gidişinin yıldönümü bugün
Seni ne çok özledim, bir bilsen baba
Doya doya baba diyememenin acısı var içimde
Doya doya sarılamadım, ellerini öpemedim
Seni çok özledim be baba
DEDİMKİ
Sevdasına doymadığım cananım
İçimdeki yangını bilirmisin
Hasretinle köz olurda yanarım
Ara sıra çağırsam gelirmisin
Ben sevdanın oturduğu sokakta oturmuyorum
Hiç tanımadım, nerdedir sormadım
Sevda diye hiç olmadı dostum
Ben sevdayı hiç tanımadım
Geçmedim sokağından sevdanın
Tanrının verdiği nimetsin yavrum
Kanımdan canımdan parçasın yavrum
Allah yokluğunu göstermasin bana
Senin hasretini çekemem yavrum
Evimin neşesi yuvamın bağısın
Ne güzel, taze bir bahar olmuştun karlı gönlüme
Serin bir yel gibi yangın yerine
Ellerine tutuşturulmuş bir çocuğun bir demet papatyası gibi
Heves değildi, duymazdan geldin arzumu, özlemimi
İnatla görmezden gelir hislerimi inci taneleri
Ne ümit gördüm yüreğinde küçücük, ne bir yudum sevgi bana karşı
Bu yürekte yanan sevda yangını
Söndürmüyor Torosların boranı
Desen ne olur, bir cümle olanı
Seviyorum demek çok mu zor geldi
Sevda başa vurdu, deliye döndüm
Rüzgar gibi gelip geçti bir sevda
Ilık bir meltem gibiydi
Mutluluktan bir buseydi yüreğime
Hafifden bir okşayış şefkatle
Doyumsuz bir haz dı
Yazık, bir tadımlıkmış meğer
Uzun zaman oldu görmeyeli
Tanıyamadım seni biranda, şaşırdım
Kusuruma bakma Hasan emmi
Eski hayalin kalmış belleğimde
Yıllar seni eskitmiş, bitirmiş Hasan emmi
Bir kul aman bir zalime düşmeye
Zaman geçmez, günü yıla eşdeğer
Sürer gider çarkı tersten dönmeye
Hayat, katıksız zindana eşdeğer
Geriye dönüşü olmaz bu yolun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!