Hamdi`nin Hikâyesi
Hamdi'nin Hikâyesi bu, beklemek üzerine bir hikâye… Birçoğumuzun bekleyişleri olmuştur, bazen kısa süreli, bazen uzun süreli bekleyişlerdir. Endişeli, özlemle, heyecanlı bekleyişlerdir bunlar. Kimimiz bilgisayar başında arkadaşımızı beklemiştir, kimimiz parkta kız veya erkek arkadaşımızı, kimimiz uzaktan gelecek sevdiklerimizi. Hamdi’nin bekleyişi de böyle bir hikayedir, ama ne bekleme…
Hamdi mahallenin delikanlılarından.. Karayağız biraz çılgın, biraz fişek, ama iyi arkadaştır Hamdi; Saygılıdır, çabuk alevlenir, gözü mahallenin kızından, ona göre yedi küpeli züreyha yani sevdiğinden başkasını görmez. Şimdi aklınızda buda mı bir aşk hikâyesi? Bunlardan çok var dediğinizi duyar gibiyim. Evet, bu da bir aşk hikâyesi ama bazen gülümseyeceğiniz, kim bilir belki kendinizden, beklide çevrenizden birilerinden birer parça bulabileceğiniz dramatize bir aşk hikayesi. Ama daha çok bekleme hikâyesi bu. Hamdi'nin sınırsız, bazen insanüstü bir erdemle, sabırla beklediği, beklerken de bir mahalle insan genellikle gülmekten kendimizi alamadığımız, çocuğumuzun kahvehane ağzıyla “ deli lan bu” dediğimiz” bir o kadar da imkânsız hayalini, hayalindeki sevdasını, “yedi küpeli züleyhasını” bekleme hikayesi.
Hamdi’nin kızı okulda. Okuldan saat on altıda çıkacak bizim Hamdi saat onda beklemeye başlar, ama ne bekleme; Yaz demez, kış demez, yağmur demez yaş demez bekler, bekler ki kız okuldan çıksın, Hamdi kızın peşine takılsın, kızın dikkatini çekmek için dolansın babam dolansın. Sorarız açıktan söyler Hamdi. Hamdi kıza bitiyor, deliler gibi aşık. “O benim! ” diyor Hamdi, kızın Hamdi’nin aşkından haberi var ama yüz vermiyor Hamdi’ye. Hamdi sabırla bekliyor, Hamdi’ye kalsa “O iş tamam ama utanıyor abi” diyor, biz gülüyoruz
Bizim Hamdi’de iş güç yok, baba eline bakıyor daha, okumadı Hamdi; Hani şöyle büyüklerin “ okudu da adam oldu, ekmeğe yapıştı” dedirten cinsinden, ortaokul ikiden terk. Kız lise sonda. okulun son günleri, Hamdi’yi görecek durumda değil. Okulu bitirdi kız, Babasının el gün içinde gerine gerine yürüyeceği bir onurla, okulunu yüksek dereceyle bitirdi, Girdiği üniversite sınavında da. Ege Üniversitesi tıp Fakültesini kazandı, hem de burslu. Okulun ön duvarına; kocaman, sarı zemin üzerine koyu renkli, büyük puntolarla yazılı, bezden bir kazananlar listesi asmıştı okul müdürlüğü, hani iftihar etmek için öğrencileriyle, en başta da kızın adı yazıyordu. 1. Sıra Nisa ÖZGÜR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi. Babası ne kadar gerinse, ne kadar şişinse az.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.