Geceyi sönük bir paraşüt gibi peşime takar
Asfalt zeminde sürüyerek semtimize katardım
Nazarlarım düşerdi ayak uçlarıma
Ezilirdi kaldırmlarla çarpışmaktan yıpranan pabuçlarıma
Kalabalık bir isyan yürüyüşünün
Henüz belirlenmekte olan güzrgahında
Ayakalardım....
Kelimelere ve küfre bulanırdı tükrüğüm
Betondan soğuk çehrelere sayamdıkalrımı
Kusardım semtimin sokaklarına
İnşa edilenlerin derzlerine
Zorla anlam sıkıştıranlara dalvkavuklara inat
Etten ve kemikten, sığıncak kavuklar aramazdım
İnce bir esinti ile benim adıma tasalanırdı,
Yaprakları titreteyen ve dalları
Yükselen umutların ipinde boğulan kavak
Uzanır, serilirdim kuşatan ve kavuşturan göğün altına
Biliç altım, ellerimle zihnime çökerdi
Ham fikirlerden kamışan zihnim
Sabahın şavkına çarpınca, uyanırdım hülyalarımdan..
Her sabah otobüs duraklarında toplanan yığınlar
Bilirdim. Bekletmeye gelmezdi
Ve ben maskemi takarak karışına kalabalığa
Kimse aklımdan geçenleri sezmedi.
Kayıt Tarihi : 19.1.2025 23:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
29.05.2020
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!