Halvetî Şabânî Yolumuz Bizim

Erenler meslek-i Halvetîyiz biz
Şabân-ı Velî'dir pîrimiz bizim
Benlik yoktur bizde yokluk eriyiz
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

El ele verip de burada her cân
Cezbe-i Hak ile ederler devrân
Vuslata dönüşür Hû ile hicrân
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

On ikinin biri dâimâ diri
Şabân-ı Velîdir uşşâkın pîri
Ondan aldık Elest'te biz tekbîri
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

Meyhâne-i manâ rindâna sâkî
İçenler elinden, ölmez hiç, bâkî
Hakkı bildi buldu olan mülâki
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

Mestiz harâbâtız, âşıkız ezel
Bin ere yeter de artar bir güzel
Gerçektir şüphe yok tuttuğumuz el
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

Okuruz evrâd-ı settârımız var
Muhammed Mustafâ muhtarımız var
Şeyh Şabân-ı Velî sultânımız var
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

Devrâneyiz bizler döneriz Hakka
Pervâneyiz şem'a yanarız Hakka
Vahdet deryâsında kanarız Hakka
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

İki kanatlıdır gönül kuşumuz
Semâya uçarız yok yokuşumuz
Göçmeniz dünyayla yoktur işimiz
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

Cemâleddîn aziz bir gönül eri
Rical-i gayb içre üçlerin biri
Arşın gölgesinde hep dervîşleri
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

Lâ-mekânda tahtı, aşka il idi
Âleme nûr veren bir kandîl idi
Vahdet bilgisinde başka dil idi
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim

Benden tenden geçer bulanlar safâ
Sabr ile ağızda bal olur cefâ
Cemâle varılır aşkla Mustafâ
Halvetî Şabânî yolumuz bizim
Cemâl-i Halvetî ulumuz bizim