Sanatın çok genel ve panoramik, iki bölümlük anlatımından sonra, şimdi de, biraz daha özele yaklaşan, tarihselliğini içeren bir devam yazı ile çalışmayı bitireceğim.
İnsanın nesnelle, doğa ile bir ilişkisi vardır. İşte insanın doğa ile nesnelite ile kurduğu bu ilişki, sanattır bu da üretimdir.
Estetik oluş bu ilişkinin gereğidir. Yani insanın, özneden bağımsız olan, usla nesnel gerçeklikler arasındaki etkileme ve etkilenme estetiksel ilişkiye, sanat diyebiliriz.
Gerçeklikte en temel olan nesnelin, estetiksel olarak yeniden kurgulanıp. Ve nesnel gerçeklikte edim ve iş üretilir olmasıdır.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
İnsanın nesnelle, doğa ile bir ilişkisi vardır. İşte insanın doğa ile, nesnelite ile,kurduğu bu ilişki, sanattır bu da üretimdir.
Bu ilişki estetikseldir. Yani insanın, özneden bağımsız olan, nesnel gerçeklikler arasındaki estetiksel ilişkiye, sanat diyebiliriz.
ÇOK MU YALIN OLACAK BİLMİYORUM ...
AMA YAŞAM İÇİN ÜRETİLEN TÜM GÜZELLİKLER İÇİN SANAT DESEM...
ÇÜNKÜ BU YANILSAMALARDA OKUDUĞUM DUYGU BENDE BU ÖZETİ UYANDIRDI....
EMEK VERMİŞSİNİZ BİRŞEYLERİ ÜRETİRKEN YANSITMIŞSINIZ ...
ÇOK DEĞERLİYDİ...
TEŞEKKÜRLER....
EMEĞİNİZE YÜREĞİNİZE KALEMİNİZE SAĞLIK.GÜZEL VE EMEK VERİLEN BİR ÇALŞMA OLMUŞ.SELAM VE DUA İLE.
Makaleyi dikkatle okudum.Savlanan düşüncelere tamamen katılıyorum.
Ancak bir başka ekleme de yapmak istiyorum.
Her siyasal düzen kendi üstkültürlerini de yaşamsal olarak kabul eder ve sahiplenir.
Sanat da bunlardan biridir.
Sanatın çağlar boyunca yön değiştirerek ilerlemesi bundan değil midir?
Osmanlı Dönemi'nde yazıla methiyelerin tıpkı basımları günümüzde de yazılıyor.
Sıhhıye'deki ''Hitit Heykeli''ni yıkma savaşımı verenlerin asıl çabaları bunu yansıtmıyor mu?
Cuntacıbaşı sübyanlara bakarak nü'ler yaparken ''emek''ten yana mı üretmek istemiştir?
Sanatın tek kutuplu bir yolculukta labirentler arasından geçerek kendi nesnelliğini korunaklı kılmaya çalıştığını düşünmekteyim.
Düşüncelerinizin altına ben de ''destekleyici taraf olarak'' imza atabilirim.
Tebriklerimle...
Bence insan olarak olayları gözlemlemek, onları yorumlamak, toplumda gözlem ve yorumlarla paylaşımlarda bulunarak var olmak için, her türlü sanat kollarıyla uğraşılabilir. Şiirde bunlardan biridir. Sanat kendini ifade etme biçimi olarak karşımıza çıkar.
Toplumsal olmak veya sanatı toplumlaştırmak insanın toplumla bağlarının gücüne bağlıdır.
Niceleri vardır ki, toplumdan uzakta toplumcu çalışmalar yapabilir.
Yine niceleri vardır ki, toplumun içinde yaşar, toplumlu birlikte bulunur kendi içsel tutumlarını topluma sanat yoluyla göstererek var kılabilir.
Hangisinin toplumcu, hangisinin sanatçı olduğu görecedir.
Kanımca belirlenmiş düşüncelerden uzakta kendimiz olmaya çalışmak, toplumla bağlarımızı koparmamak en doğal olsa gerektir.
Değilse kılıflar, tabirler ve yorumlamalarla varılacak noktalar pekte gerçeği yansıtmayacaktır.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta