Can Ali, canan Ali
Her derde derman Ali
İlimde umman Ali
Can sana kurban Ali.
Ay Ali, hilâl Ali
(Murtaza´ya)
Kışlaya bahar geldi mi?
Bahar şu dağların ardında,
Sesini duyabiliyor musun?
Baharın sesi olur mu deme!
Bir akşam sessizce gideceğin belliydi…
Şebboylar açtığında dönmeyeceğin de…
Sevenlerin vardı caddeler boyu,
Bu adam kim diyenlerin de!
Ne sevenlerinle övündün,
Ne de kızdın, taşlayanlara,
Sevenlerin kalbinde çakan ilk şimşek gibi,
Akşamın gurup vakti, geliversen, ya Leyla
Şairin kalemini inleten gerçek gibi
Cemal-i mehtabınla gülüversen, ya Leyla...
Hayalinle,gerçeği zorladığım kulvarda
Uzun süre körlerle ceviz oynadım (!)
Hep onlar kazandı nedense! ...
Belli ki ben oyun kurmasını bilmiyordum!
Sonra çelik çomak ve körebe…
Ben ebe olurdum
Onu yakalanmak için(!)
Siz O’sunuz,
Hep yağmurlu ve gizemli akşamlarda,
Serin meltemlerle gelen…
Sisler ormanı bu akşam, her akşamdan daha sessiz.
Yağmurda ıslanan kumrular, daha da sokuldu birbirine.
Zamanın sonsuzluğunda batarken,
Ilık bir gecenin ilk akşamında,
Oturdu karşıma, sustu öylece,
Bakışlarında heyecan, gözlerinde buğular,
Bir şeyler olacağının habercisiydi.
Sıcacık elleriyle tutunca ellerimi,
Gözlerinde sessiz sağanak başladı.
Yar dedim,ey yar dedim.
Gel kalbimi yar dedim.
Eğer bensiz gidersen,
Yolun sonu yar dedim.
Bebek’te bir kız tanıdım
bebek gibiydi
Gözleri deniz mavisi, dişleri mercan
Saçları yosun kokardı
gülüşü martı çığlığı,
bakışı deniz feneri,
Rabbim seni nurundan özenerek yaratmış
Cemaline baktıkça aşka kanasım gelir
Gizemli bahçelere güzelliğin yansımış
Kokladığım güllerde seni bulasım gelir
Sevenler ayrı düşer sevgiliden çok zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!