Bizim ilden gideli, on dört yıl oldu
Ne bir selamın geldi, nede bir haber
Yine düşündüm seni, gözlerim doldu
Ne bir selamın geldi, nede bir haber
Sensiz bu duyguları, vurdum zincire
Merhaba yeni dünyam...
Merhaba benim canım....
Merhaba benim gülen gözlü yavrum..
Hoş geldin...
Her çocuk dünyaya gelirken ağlarmış
Sen, dudağındaki tebessümlerle geldin
Ben: Bu bedenle çektim yıllarca sancı
Ben: Bende değilem bir görsen hancı
Ben: Sevgi yüküyle yüklenmiş kağnı
Ben: Rüzgar önündeki yaprak gibiyim.
Sen: Gece doğan yıldız, uykularımda düş...
Hep seni fısıldar, dışarda rüzgar
Ömür mevsimimden, düşen yapraklar
Bunun ne mekanı, nede zamanı var
Ömüre sur durmaz, hüzün yaprağı
Sevgine muhtaçtım, kısacık yolda
Duygular vardır ki; öyle büyük öyle derin
Ne bir deryaya; ne de bir şelaleye benzer
O duygu çoştumu artık, hiç bir şeyi görmez
KÜÇÜĞÜM: Bu duygu sevenin denizidir.
Kalbine gömmüştür sana olan duygusunu
Başkasından gizlemiştir
Hiç dereler, ters tarafa akar mı?
Su olmadan, sel olup ta taşar mı?
Artık sular,billur berrak akar mı?
Çamur olup, dibe vursam ne çıkar.
Tabip yok ki, derman olsun yarama
Duygulara yön verirsin, sevginin denizinde
Doğru olsa da rota, bazen vurur sahile
Akıl vermiş yazar isen, bu seyir defterine
Seferde daim isen, O’nu Düşünmen Gerek....
Tayfunlar kopuyorken, kapıldım girdâbına,
Hüzün doluyum bugün...
Yine hüzünle doldu bu gecem
Ard arda yaktığım sigaralar
İzmaritlerle dolu kül tablalarım
Hüzün doluyum bugün...
Ne yapsam, ne etsem bilemiyorum
İlkbahar olunca, dalda yeşilsin
Sen ki bu bahçede, yeni değilsin
Öyle bir bak ki, ruhum gerilsin
Gözlerde yaş durmaz, hüzün yaprağı
O Dalda yapraklar, durur mu sandın
Su olup akarım, kurak çöllerde
Bir Anız fidanı, dağın böğründe
Sevgine muhtacım, gurbet elinde
Ele duçar olmaz, hüzün yaprağı
Sonbahara döndü, gönül defterim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!