Gözlerim ağlamaklı,
Zaman;
Peşimde kanlı bıçaklı
Cebimde öksüz saniyelerim,
Suskun.
Uzun yol toprağı kadar elemli
İstanbul'un en kalabalıksız köşesinde bir ben var,
bir de bendeki benden habersiz sen varsın...
Ali Usta'nın yeni çırağının gözleri saçlarına takılmıştı ama saçların hiç acımıyordu.
tıpkı gözlerim kalbine bir hırsız gibi girdiğinde;
hiç korkmadığın gibi karanlıktan.
ben sevmiyordum yeni çırağını ali usta'nın.
kaldırım kuşları,
ve kaldırın kuşları uçmasınlar başımda
başımda tellaller serseri ve sinsi
apaçık günahkar kadınlar ve dilleri
dillerinde dilenişleri dualara küsmüşlükleri
üşüşmüşlükleri ve sokak taşlarında
boynumda boncuk boncuk maviler
bin nazar değsin bırak!
bırak yere dökülsün inciler.
göğsümde ince uzun parmakların,
bir nefeslik uzağında günah,
günahın içinde dudakların...
Kasımpatı ikliminde yoruluyor ayaklarım,
Gözlerimde yalanlarımın iltihapları,
Avucumda bayram şekerleri; katıksız ve acı.
Rüzgarım denizi boğuyor,deniz yerin dibinde
Serseri martılarda bir atımlık çığlığım,
kirli alnımdan içime düşer yağmur
derinimde yaralarımı ıslatır
her damla ile zerrelerim ah eder
uzadıkça hüznü yağmurun,
benim, ömrüm kısalır..
Kıymetli gecemin selamı var
Aleyküm selam..
Bende garip bir hüznün emaneti,
Kimsesizlerin kimsesi, kimsenin kimsesizliği var,
Baş'ım üstüne..
Yağmur dolar gözlerime
Yalınayaklarım üşür toprağında şehrin
Her damla çocukluğumu düşürür.
Ellerim,yanaklarım sokak fakirinden utanır
Cebimde zenginliğim delinir,ağlar.
Acımak dilenir yoksun yüreğim
Bir dünya çizdim kendime
Ve hepsini siyaha boyadım renklerin…
siyahlarda koştum soluksuz
Ellerimde siyah güllerin kokusu
Ötesinde zamanın bir siyah oğlandan aldığım…
Siyah susamlar kaldı dişlerimin arasında
yağmur...
hüzün damlaları huzurla toprağa düşer gibi,
yaşar gibi her zerresinde kadın kokusunu,
aldanmışlık,ıslanmışlık,yaşanmışlık...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!