iklimler seyrediyorum ömrümün peşinde,
her nefeste hüzne ilmekleniyor düşlerim,
taşları dişliyorum heyhat!
başım eziliyor vicdan değirmeninde
un ufak oluyorum,kül toprak oluyorum,
Vuslat!
Uzak rüzgarların,
Sesim kadar yakın sesleri,
Gönlümde cümbüşler,
Gümüş renkli özürler,
Şükürler...
Hep iki şey arasında kaldık,
İki sokak arasında kavga yaptık.
İki kadın arasında erkekolduk
Bazan da kadındık iki erkek arasında.
Hep iki şey arasında kaldık,
yağmuru sevmiyordum artık,
canımı cama bulamasını da..
kadınların sokağa süzülmeleriydi sevdiğim,
roman oğlanlara gülümsemeleri mesela,
dilber dudaklarındaki kahkahaları,
Kaldırım soguklugunda dudaklarim,
Catlamisliginda ve yalnızlığında...
Sercelerin titreyen yansimalarinda,
Yağmura direnen ruhlarinda ruhum.
Bir yudum olmak,bir umudum olmak,
Kovulmak yuvasizligin dindarliginda
Şehre sonbahar düşüyor,
Katre katre şehir üsûyor,
Uyan toprak uyan deniz
Bir şehir düşüyor...
Düş oluyor varlık
Ah bu acımasız yalnızlık
Sana sirnasmis bir martı konuyor akşama
Kokun kanadına bulaşmış,öylesine şımarık,
Başımda dönüyor, başımı döndürüyor,
Dokundukca yaralarima fesleğen kokuyor.
Ikindiler yağmur döküyor kırk vakit,
Elimde gözlerin islaniyor...
Kaskatı kesilir kadının duydukları,
adamın dudakları morarır.
üsküdar dan salınır bir martı,
kadın başını eğer, adam başını kaldırır
karga sesleri ezan sesine koşmaktadır
coşmaktadır deniz ama susmaktadır
gözümden bir damla öteye gitme yar
sesini duyamadığım her yer karanlık.
yanında ateşinle kül olur da didar;
yokluğunda üşütür bir garip fenalık...
gezip görsen bahçelerimi, gizli değil aşikar
Bir kadeh mutluluk sun gözlerinden
Mümkünse alkolsüz olsun be güzelim
Zaten zil zurna sarhoşuz aşkından
Önce kirpiklerinden süzülsün damlalar
Hiç kırılmadan, usulca...
Sonra yanağındaki çukurlara dolsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!